ويكيبيديا

    "bisküvi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البسكويت
        
    • بسكويت
        
    • بسكويتة
        
    • بيسكت
        
    • سيمورز
        
    • البسكوت
        
    • بسكوت
        
    • بسكويتا
        
    • كعكه
        
    • تينة
        
    • بسكوتة
        
    • بيسكويت
        
    • البسكويتات
        
    • بيسكوتي
        
    Neyse ki jeneratörümüz ve bir sürü bisküvi ve çayımız var. Open Subtitles من حسن الحظ فأننا لدينا مخزون كافى من الشاى و البسكويت
    Annem arkada bisküvi yiyor her şey domuz eti kokuyor. Open Subtitles أمي في الخلف، تتناول البسكويت. كل شيء رائحته كاللحم النتن.
    Ben bisküvi yiyerek beslenebilirim ama Tanrı kaplanları etobur olarak yaratmış. Open Subtitles يمكنني أن أتغذى على البسكويت لكن الله خلق النمور من المفترسات
    Basil'in annesi bir kutu bisküvi bıraktı, yani bizim de keyfimiz yerinde. Open Subtitles من الممتع ان والدة بيسيل احضرت علبة بسكويت وها نحن نستمتع هنا
    Bütün o meyve ve sebzelerin arasında birkaç paket bisküvi buldum. birkaç paket bisküvi buldum. TED وجدت علب بسكويت قليلة جداً وسط الخضروات والفواكه وكل شيء آخر موجود هناك.
    Evet, onu hatırlıyorum, Bay Mallard. bisküvi de alır mısınız? Open Subtitles الآن اتذكرك سيد مالارد هل تريد قطعة من البسكويت ؟
    Sonraki üç bisküvi hayvanlara yedirdiğimiz miktarı temsil ediyor mısır, buğday ve soya gibi. TED قطع البسكويت الثلاثة الموالية تمثل الطعام الذي نقرر إطعامه للماشية، الذرة، والقمح، وفول الصويا.
    Bu 15 gece boyunca, günde 6 parça şeker ve 2 bisküvi ile yürümek demek. Open Subtitles ذلك يعنى السير مع 6 كتل من السكر وقطعيتن من البسكويت فى اليوم
    Yatakta bisküvi yemek falan filan iste. Open Subtitles اتهمتني بالقسوة. كأكل البسكويت في السريرِ.
    ömrünün sonuna kadar Oregon'un bir kasabasındaki bir bakkal dükkanında raflara bisküvi paketi dizersin. Open Subtitles إذا لم تغنّي الآن لن يؤول بك الحال فقط في ترتيب علب البسكويت في بقالة ما في ضواحي أرويجن
    Sanmam Bart. Benim babam bisküvi fabrikasının kodamanlarındandır. Open Subtitles لاأعلم يابارت، لكن أبي موظف مهم في مصنع البسكويت
    Buraya beni üzmeye geldi ve yanında bir kutu bisküvi getirmiş. Open Subtitles لقد جاء هنا ليجرحني وأحضر لي علبة من البسكويت
    İstemek küçük çocuğunuz gibi, sürekli peşinizden gelir, bir bisküvi daha ister. TED تشبه الرغبة طفلك الصغير الذي يلاحقك في كل مكان، ليطلب قطعة بسكويت أخرى.
    Çürümüş bisküvi, domuz eti ve... sabah, öğlen, akşam tepene binen lordluk payesi hariç hiçbir şey. Open Subtitles لا شيء سواء بسكويت و لحم خنزير عفن. و سيادته يأمرك بالعمل في الصباح و الظهر و الليل.
    - Sen her türlü çöpü yiyorsun diye mi? - Gerçek bisküvi! Open Subtitles فقط لأنك تأكلينأيَّ نوع من القمامة أوه , سمك , بسكويت
    - Hey, sence bisküvi üzerine sümük müdür? Open Subtitles ماذا تظنه سيكون؟ بسكويت محشو مخاطا جافا؟
    Sosis, yumurta ve peynirli bisküvi, sorduğun için teşekkürler genede. Open Subtitles لأجل السجق و بسكويت الجبن بالبيض شكراً لك
    Tatlı olarak da anasonlu bisküvi ve bir termos dolusu espresso. Open Subtitles وللتحلية لدي قطع بسكويت بالعسل وكأس اسبريو
    Aslına bakarsan 3 etli bisküvi olsun. Open Subtitles و واحد ولا أقولك جب ثلاث بسكويتة لحم بقر
    Şimdi de beni kandırıp bisküvi Bonanza'yı elimden alacak diye korkuyorum. Open Subtitles والآن أشعر بالقلق أنه يحاول خداعي كي لا أحصل على الـ"بيسكت بونانزا".
    Kremalı bisküvi, kremalı bisküvi, kremalı bisküvi, kremalı bisküvi. Open Subtitles "سيمورز"، "سيمورز"، "سيمورز"، "سيمورز"
    Peki, öyleyse kan bankasına gidip biraz şekerli bisküvi araklayalım. Open Subtitles إذاً ، فلنذهب إلى بنك الدم و نأخذ بعضاً من البسكوت
    - Umarım diğerlerine de söylersin. - Hey, kremalı kara bisküvi gidiyor. Open Subtitles ـ أتمنى أن تخبر الآخرين ـ سيغادر بسكوت أوريو
    - Bir bisküvi al tatlım. - Teşekkürler. Open Subtitles تفضلى بسكويتا يا عزيزتى شكرا
    Bir tane sütlü kave, bir tane sade kahve ve bir tane de "bisküvi". Sanırım buna biscotti* diyorlar. Open Subtitles ها نحن ذا ,كأس من الحلب وواحد من القهوه و كعكه
    Şuraya sizin için ufak bir bisküvi de koydum. Open Subtitles نعم , سيدتي وَضعتُ قليلاً من تينة نيوتن لَك أيضاً.
    Bebeğim bisküvi istiyor muymuş? Open Subtitles طفلتي تريد بسكوتة تريدين المسحوقة
    Abimin tarifini Afganistandan aldığı süper bir bisküvi. Open Subtitles إنه بيسكويت شهي ، اخي علمني وصفته في افغانستان
    Simon, bisküvi getirdim. Open Subtitles سايمون, أحضرت لك بعض البسكويتات
    bisküvi. Open Subtitles بيسكوتي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد