Eğer Heart Attack Grill'de burgerini bitirmezsen seksi hemşirelerden birkaç şaplak yersin. | Open Subtitles | إذا لم تنهي برقرك في مطعم الأزمة القلبية سوف تحصل على العديد من الضربات من ممرضة مثيرة |
Bu işi bitirmezsen kendine zarar verirsin. | Open Subtitles | إذا لم تنهي هذا, سوف تؤذي نفسك. |
Olur. bitirmezsen sevinirim. - Sağ ol. | Open Subtitles | حسنًا، لا تنهيها فحسب |
Olur. bitirmezsen sevinirim. | Open Subtitles | حسنًا، لا تنهيها فحسب |
Eğer işi bitirmezsen, hem senin, hem de benim için kötü olacak. | Open Subtitles | هذا من سوء حظى و سيكون من سوء حظك ان لم تتم هذة الصفقة |
Eğer işi bitirmezsen, hem senin, hem de benim için kötü olacak. | Open Subtitles | هذا من سوء حظي و سيكون من سوء حظك ان لم تتم هذة الصفقة |
Daniel, bunu sen bitirmezsen ona anlatacağım. | Open Subtitles | دانيال إن لم تنهي هذا سأخبره |
"Tabağını bitirmezsen, buradan çıkamazsın" dedi. | Open Subtitles | "إن لم تنهي طبقك, فلن تخرج من هنا" |
Eğer başladığın işi bitirmezsen... | Open Subtitles | وإذا لم تنهي ما بدأته |