Bakın, sizden yardım istedik, ama sizin yaptığınız sadece bizim zamanımızı boşa harcamak. | Open Subtitles | لقد أتينا طلباً لمساعدتك وكل ما فعلته هو تضيع وقتنا |
Neden bizim zamanımızı bu yaşlılarla harcatıyorsun? | Open Subtitles | لماذا نضيع وقتنا مع هؤلاء العجائز , على اية حال |
Siz, bunu biliyorsunuz; ben, bunu biliyorum, fakat bu hatalar hakkında konuşarak... ...zamanı, bizim zamanımızı harcamayalım çünkü bütün gün buradayız. | TED | أنت تعرفون ذلك ، وأنا أعرف ذلك ، ولكن دعونا لا نضيع الوقت ، وقتنا ، في الحديث عن هذه الأخطاء لأننا سوف ننفق يوما كاملا هنا. |
Otomasyon bizim zamanımızı boş bırakırken yeni ürün, fikir bulabilir veya zamanımızı alan ve tüketime teşvik eden, dikkatimizi çeken yeni hizmetler keşfetmek gibi yapabileceğimiz şeylerin kapsamını arttırır. | TED | بما أن التشغيل الآلي حرّر عصرنا، وزاد من نطاق ما هو ممكن، قُمنا باختراع منتجات جديدة وأفكار جديدة وخدمات جديدة تستحوذ على انتباهنا، وملء وقتنا وتحفيز الاستهلاك. |
Ne diye bizim zamanımızı alıyorsun? | Open Subtitles | لذا لمَ لا تتوقف عن تضييع وقتنا هنا؟ |
Onların sana ihtiyacı olabilir. Bir daha bizim zamanımızı harcama! | Open Subtitles | قد يكونوا بحاجة إليك لا تضيع وقتنا مرة أخرى! |
Ben bizim zamanımızı boşa harcıyor doğurganlık problemi gibi basit olaylarla. | Open Subtitles | لقد أضاع (بين) وقتنا في مستجدّات مثل مشاكل الإنجاب |
Ben doğurganlık gibi acayipliklerle bizim zamanımızı harcadı. | Open Subtitles | أضاع (بن) وقتنا كثيراً ببدع كثيرة مثل مشكلة الخصوبة |
Hayır, bizim zamanımızı harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تضيعون وقتنا |
Sen sadece bizim zamanımızı boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | لقد أهدرت وقتنا |
bizim zamanımızı harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتنا |