Big Jim, Black Larson'ın gözlerinin içine baktı ve alçak ruhunu gördü. | Open Subtitles | جيم الكبير نظر بعمق نحو عينا بلاك لارسون ورأى هناك روح الظربان |
Ayrıca bu ortadan kaybolmaların ünlü toplu cinayet suçlusu Sirius Black'in işi olduğuna dair ikna edici kanıtlarımız var. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، لقد عثرنا على الدليل أن الشخص المتسبب في هذه الاختفاءت هو القاتل سيء السمعة سيريوس بلاك |
Aç değilim, ama bir Black Label daha alabilir miyim? | Open Subtitles | لا أشعر بالجوع ، لكن هل لي بكأس بلاك ليبل؟ |
Adı Maya Carcani ve kocası Eric, adam Black Cross'ta başkan yardımcısı. | Open Subtitles | إسمها مايا كارساني و زوجها إيريك إنه نائب رئيس شركة بلاك كروس |
Black Cross ortaklığını düzenlemiş yüzlerce kiralık katil için parası ve bağlantısı varmış. | Open Subtitles | بالنظر لإرتباطات بلاك كروس فقد كانت لديه الوسائل و الإمكانية لمئات القتلة المأجورين |
21 Aralık 1972'de genç bir bayan vahşice öldürülmüş ve cesedi Black Water Ormanları olarak bilinen araziye atılmış. | Open Subtitles | في 21 ديسمبر 1972، تم العثور على امرأة شابة بوحشية وملقاة جثته في ما يعرف باسم بلاك ووتر وودز |
Bu ormandaki Black Water cinayetleri ile ilgili bildiğiniz bir şey var mı? | Open Subtitles | هل تعرف عن مقتل واحد من بلاك ووتر التي حدثت في هذه الغابة؟ |
S.W.A.T. ekibi Malcom Black diye birini tutuklamış diye duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن القوات الخاصه إعتقلت رجل إسمه مالكوم بلاك |
Hiç kimse David Black'in gözümdeki modern erkek imajının yerini alamaz. | TED | ولا احد يعبر لي عن تلك المرحلة مثل ديفيد بلاك |
Burası, Nevada Black Rock (Siyah Kaya) Çölü, New York, Londra ve Hong Kong'daki sanat galerilerine olabilecek en uzak yerlerden biri. | TED | هذه صحراء بلاك روك في نيفادا، إنها أقصى حد يمكن أن تصل إليه عن صالات العرض في نيويورك ولندن وهونج كونج. |
Disney mağazasına gidip Black Widow kostümü arayacak olursanız, bulacağınız şey Kaptan Amerika ve Hulk kostümü olacaktır. | TED | ولا واحدة. وإذا ذهبت إلى محل لديزني وبحثت عن زي بلاك ويدوو، |
Bu meçhul yerin bir yerinde, kanun Black Larson'ı arıyordu. | Open Subtitles | في مكان ما في ذلك العدم كان القانون يبحث عن بلاك لارسون |
Bu sırada Black Larson, tesadüfen Big Jim'in altın cevherini keşfetti. | Open Subtitles | في هذه الأثناء تعثّر بلاك لارسون بجبل الذهب الذى يسعى له جيم الكبير |
Big Jim, Black Larson'dan yediği darbeden sonra iyileşmişti. | Open Subtitles | تعافى جيم الكبير من الضربة التى تلقاها من بلاك لارسون |
Black Mischief, ikinci; Whichaway, üçüncü. | Open Subtitles | بلاك مستشيف في المركز الثاني ويتشاوي في المركز الثالث |
Wrecking Crew kazanacak; Black Mischief ikinci; Whichaway üçüncü. | Open Subtitles | ركينغ كرو سيفوز بلاك ميستشف الثاني .ويتشاوي المركز الثالث |
Black Mischief'e 5,000, tahtadan. Belmont'ta altıncı yarışa. | Open Subtitles | خمسة الالف دولار على بلاك مستشف على اللوح السادس |
Black Mischief kafa farkıyla ikinci, Whichaway üçüncü, ardında Vale Of Tears. | Open Subtitles | بلاك ميتشف الثاني .ويتشاوي الثالث ويتبعه فال أوف تيرز |
12 yıl Black Watch'da çalıştım. Rürtbem, çavuş. | Open Subtitles | خدمتي 12 سنة في فوج بلاك واتش الأسكتلندي، الرتبة عريف |
Black Label, Bloody Mary, bir bardak votka. | Open Subtitles | جِعة بلاك لايبل، كوكتال بلادي ماري مع جرعةٍ من الفودكا |