Daha çok, bulduğum şeyi geç olmadan Dr. Blake'e iletmekle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم أكثر بإخبار الدكتور بليك عما وجدته، قبل فوات الآوان |
Yani öğle vakitlerini Blake adında bir adamla geçiriyor olabilir. | Open Subtitles | اذا ربما هو يقضي وقت الظهر مع رجل اسمه بليك |
Joe Blake'in Pasifik Eyaletleri'ndeki görevinde yeni gelişmeler var mı? | Open Subtitles | ما الأخبار بخصوص مهمة جو بليك في ولايات المحيط الهادئ؟ |
Eğer izliyorsan Blake Henderson geçen günkü garip davranışı için çok üzgün. | Open Subtitles | . بلايك هيندرسون متأسفٌ جداً . بشأن ذلك الأمر الغريب ذلك اليوم |
Blake ve ben de durumu kara borsa açısından inceleyeceğiz. | Open Subtitles | و انا و بلايك سنحقق في نظرية السوق السوداء هنا |
Bu, hücrelerin, enfeksiyonun bir kaydını tutmasını sağlıyor ya da iş arkadaşım Blake Wiedenheft'in deyimi ile CRISPR bölümü, hücrelerde etkili bir genetik aşı kartı konumundadır. | TED | وهو ما يتيح المجال للخلايا لتحتفظ بسجل من الإصابات وكما يروق لزميلي بليك وايدنهيفت أن يقول فإن موضع كريسبر هو كرت لقاحات جيني فعال في الخلايا. |
Çok cesursunuz, çünkü birincisi insan olan şair William Blake tarafından yazıldı. | TED | شجاعة كبيرة منكم، لأن القصيدة الأولى كُتبت من قبل شاعر يدعى وليان بليك. |
Tom's Shoes'daki Blake'in çok basit bir fikri vardı. | TED | بليك في توم الاحذية كان عنده فكرة بسيطة |
diyecek. Siz Blake'in adına bu hikayeyi anlatacaksınız ve ayakkabı verilen insanların adına. | TED | ستخبرهم بقصة عن بليك وقصة الناس اذين أبتاعوا الحذاء |
- Albay Blake'i göremezsin. - Kes sesini, serseri! | Open Subtitles | ـ لا تستطيعين رؤية الكولونيل بليك ـ اخرس ايها التافه |
Eubie Blake dünyadaki en iyi gitarist olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | يوبي بليك يعتقد أنني أفضل عازف غيتار في العالم إضافة إلى ذلك يوبيبليك. ملحنوشاعرغنائيو عازفبيانولموسيقىالجاز: : |
Kurtuluş Cephesi askerleri Amerikan Blake üssüne saldırdı... | Open Subtitles | جبهة التحرير قد هاجمت قاعدة بليك الامريكية |
204'te oturan Blake Neferson o kolona bir balyozla vurdu. | Open Subtitles | بليك نيفرسون, في الشقة 204 قام بضرب ذاك العمود بمطرقة ثقيلة |
Bir radyo kanalından global bir medya imparatorluğu kuran sevilen girişimci Preston Blake 82 yaşında öldü. | Open Subtitles | مستكشف محبوب حول محطته الإذاعية إلى شركة إعلامية كبرى بريستون بليك الذى مات عن عمر يناهز الثانية والثمانين |
Kralın tüm atları ve tüm adamları bile Preston Blake'in dondurmaya dönüşmesini engelleyemezdi. | Open Subtitles | لم يكن أى أحد قادرا على انقاذ بريستون بليك |
Kaynaklara göre bekar olan Blake'in çocuğu ve vasiyeti yoktu. | Open Subtitles | وتدل مصادرنا على ان بليك الذى كان أعزب و لم يكن لديه أولاد .. لم يترك وصية |
sizi bile, Dr. Alex Blake. Yeni bir sevgi ama büyüyor. | Open Subtitles | حتى انت ايها الد,اليكس بلايك انه حب جديد لكن مع ذلك |
Pekâlâ Dave, sen ve Blake, Gloria Carlyle hakkında tıbbı tetkikçiden öğrenebildiğinizi öğrenin. | Open Subtitles | حسنا,دايف انت و بلايك إكتشفا ما يمكنكما عن غلوريا كارلايل من الطبيب الشرعي |
Lori, niçin yukarı gitmiyor ve Blake'e feng shuini göstermiyorsun? | Open Subtitles | لوري؟ لماذا لا تصعدين وتري بلايك ديكوراتك الجميلة |
Bu yüzden tüm zamanımı çocuklarla çıkmaya ayırmadım... ve eğer çıksaydım, bu kişi Blake gibi biri olamazdı. | Open Subtitles | إذن علي ألا اخرج مع الشباب طوال الوقت وحتى لو فعلت لن يكون مع شخص مثل بلايك |
Basil Blake'in evinde olmaliydi. Dikkatleri ona çeken de Josie'ydi. | Open Subtitles | في منزل "بازل بلايك"، كانت "جوزي" مَن أثارت الإنتباه حوله |