Ortağı doktoru meşgul ederken genç bir Rus, Blessington'ın odasına girdi. | Open Subtitles | روسى شاب اقتحم غرفة بليسينجتون بينما حليفه ابقى الطبيب مشغولا لايتدخل. |
Sutton ya da Blessington çetenin üyesiyken, bir muhbire dönüşmüştü. | Open Subtitles | ساتون ,أو بليسينجتون الذى كان اسوأفرد فى العصابة ,أصبح مخبرا |
Yatılı hasta Bay Blessington ile olan tüm geçmişim ve ilişkilerimden geriye kalan sadece, bu akşam beni buraya gelmeye zorlayan olaylar. | Open Subtitles | بالنسبة لتاريخى وعلاقتى بمريضى المقيم ,السيد بليسينجتون. يبقى الآن ان اخبرك |
Birkaç hafta önce Bay Blessington, yüzünden rahatça anlaşılabilen bir huzursuzluk içinde aşağıya geldi. | Open Subtitles | منذ عدة اسابيع مضت,جاءنى السيد بليسينجتون كما يبدو لى فى حالة كبيرة من الهياج والانزعاج. |
Bay Blessington'ın benimle yakınlaşmasını sağlayacak garip teklif işte buydu, Bay Holmes. | Open Subtitles | اذن ,هذا كان اغرب عرض ,يا سيد هولمز والذى قدمه السيد بليسنجتون. |
Blessington denen adamı yatağında perişan bir vaziyette bir gazeteye sıkıca sarılırken bulduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت انك وجدت هذا الرجل بليسينجتون ممددا على سريره وممسكا بصحيفة ؟ |
Bay Blessington, eğer beni kandırmaya çalışırsanız size tavsiyede bulunamam. | Open Subtitles | سيد بليسينجتون ,لن استطيع ان اسدى لك النصيحة لو حاولت خداعى |
Blessington'un yuvarlatılmış ayakkabısının aksine, köşeli bir ayakkabıya aitti. | Open Subtitles | كانت اصابع مربعة على خلاف اصابع بليسينجتون |
Blessington'ı susturduktan sonra aralarında bir tür istişare toplantısı düzenledikleri çok açık. | Open Subtitles | بعد ضمان سكوت بليسينجتون ,فالواضح لى انه تم عمل نوع من انواع الاجتماع الاستشارى |
Blessington'ın paniklemesine ve evi korumaya çalışmasına sebep olan haber işte buydu. | Open Subtitles | كانت اخبار اطلاق سراحهم هى ما جعلت بليسينجتون يصاب بالذعر ويقوم بتحصين المنزل |
Buna inanamıyorum, Bay Blessington. | Open Subtitles | لا اصدق هذا يا سيد بليسينجتون, |
Bay Blessington'ın odasına girdin mi Fenton? | Open Subtitles | فينتن ,هل دخلت حجرة السيد بليسينجتون ؟ |
Şu Katalepsi hastası Rus ve onun oğlu Blessington'un parasında gözü olan Dr.Travaleian'ın uydurduğu bir hayal ürünü olamaz mı? | Open Subtitles | قد تكون كل قصة الروسى الصريع وابنه من تأليف د/ترافليان وذلك لغرض خاص كان يريد دخول غرفة بليسينجتون ؟ |
Sanırım, Blessington yatağın sağ üst kısmında oturuyordu. | Open Subtitles | واظن ان بليسينجتون جلس على السرير, |
Tabii ki her şey, Blessington'ın işini bitirmeleriyle son buldu. | Open Subtitles | وانتهى الحال بهم بالطبع ,بان اخذوا بليسينجتون... |
Dördüncünün adı, Cartwright ve beşinci de Blessington. | Open Subtitles | والرابع اسمه كارترايت و بليسينجتون. |
Sakin olun Bay Blessington. | Open Subtitles | سيد بليسينجتون,هدئ من روعك. |
Bay Blessington? | Open Subtitles | سيد بليسينجتون ؟ |
İyi akşamlar Bay Blessington. | Open Subtitles | مساء الخير يا سيد بليسينجتون |
Bay Blessington? | Open Subtitles | سيد بليسينجتون ؟ |
İki yıl önce, bir sabah o güne kadar, benim için tamamen bir yabancı olan Blessington adındaki bir adam ziyaretime geldi. | Open Subtitles | فى الصباح منذ عامين جاءنى رجل لزيارتى أسمه بليسنجتون ,والذى كان غريبا عنى تماما قبل هذا اليوم. |