Araya her ne giriyorsa yayınımızı gönderme şansını bloke ediyor. | Open Subtitles | مهما كان ذلك التشوش فإنه يحجب قدرتنا على بث إرسالنا الخاص |
Yani beyni yaşadığı travmatik bir şeyi bloke ediyor. Nadir bir durumdur ama daha önce de görüldüğü olaylar var. | Open Subtitles | في الأساس ، عقلها يحجب شيء صادم هذا نادر ، لكن هناك حالات موثّقة |
Deli patronunuza bunu anlatmaya çalışıyordum ama kendisi bütün iletişim cihazlarını bloke ediyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أخبر رئيسك المجنون عنه ولكن يبدو أنه يحجب جميع الإتصالات |
Bloke. Yine. Ailem her şeyi bloke ediyor. | Open Subtitles | محجوبة مجدداً، يحجب والديّ كلّ شيء! |