O boğanın üzerinde bir saniye durursan anında kıçını boynuzlanmış bulursun. | Open Subtitles | لو بقيت ثانية في هذه الحلبة لغرس الثور قرنيه أعلى مؤخرتك |
- Neden banyo yapmıyorsun? - Yaptım, ama asıl boğanın yıkanması lazım. | Open Subtitles | ـ فعلت, لكن الثور هو من يحتاج للاستحمام. |
Açlığın darbesi bir boynuzlu boğanın darbesinden daha kötüdür. | Open Subtitles | بأن إصابة المرء بالجوع ، أسوأ من إصابتة بقرني الثور |
Ve cin bir kartalın üstünde duruyor... ve kartal boğanın, ve boğa da balığın üstünde. | Open Subtitles | الذى يرتكزعلى نسر الذى يرتكزعلى ثور الذى يرتكزعلى سمكة |
Dans, her biriniz boğanın üstünden atladığınızda bitecek. | Open Subtitles | إنّ قفز جميعكم من الثّور فسوف ينتهي الأمر |
Kovboy palyaçoların işi de eğer kovboy düşerse, boğanın dikkatini dağıtmak. | Open Subtitles | مهرجو رعاة البقر هناك أيضا لتشتيت الثور عندما يُطرح ممتطي الثور أرضا |
Bir boğanın ineğe yaptığı gibi üzerime abanıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يرتمي فوقي مثل الثور عندما يرتمي فوق البقرة |
boğanın eğilimlerini deneyerek bununla işe başlar ve sonra da onu devirmek için kısa keserdi. | Open Subtitles | قد يبدأ بهذا لاختبار ميول الثور ثم ينزلها قليلاً لجعله ينهار |
Şey, kapıyı açtığında, boğanın dışarı fırlaması gerekiyordu, değil mi? | Open Subtitles | وحين يفتح البوابة يهجم الثور للخارج أليس كذلك ؟ |
Bu yarışı kazanmak için tek gereken boğanın boynuzlarının arasından bir kese parayı almak. | Open Subtitles | كل ما عليهم فعله في هذه المرحلة هو إنتزاع المال من بين قرون الثور |
Pazar günü mekanik bir boğanın üstünde şampanyamı yudumlarken kimin kendini aptal hissedeceğini göreceğiz. | Open Subtitles | إسخر كما تشاء الان سنرى من الأحمق في هذا الأحد عندما أقوم بإحتساء الشمبانيا على ظهر الثور الميكانيكي |
Bana oğluyla konuşan baba boğanın hikâyesini anlatmıştın, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر القصة التي أخبرتني إياها عن الأب الثور يتحدث إلى ابنه ؟ |
Yaygın bir yanlış inanış, boğanın kırmızıya hücum ettiğidir. | Open Subtitles | هناك روايات خاطئة تقول أن الثور ينطح عندما يرى اللون الأحمر |
Sonunda boğanın açtığı yarayı arkamda bırakmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أخيراً أشعر أنني رميت جرحي من الثور خلفي قلت خلفي |
İkinci gün, boğanın karşısına aynı inek çıkarılmış. | Open Subtitles | فى اليوم التالى ، الثور قُدّمَ مَع نفس البقرة |
boğanın acı çekmesini görmek istemezler. Hayır, hayır. | Open Subtitles | لا احد يود رؤية الثور وهو يعانى بالتأكيد لا |
boğanın dikkatini asıl yapmak istediği şeyden çekiyor. O da ne oluyor? | Open Subtitles | نمنع الثور من التركيز على هدفه، أتدري ما هو؟ |
O boğanın bir turist yerine heykelin peşinden gitmesi iyi oldu. | Open Subtitles | إنه أمر جيّد أن الثور ذهب خلف التمثال وليس السائح. |
Hector Rangel bir boğanın yol açtığı yaralardan kaynaklanan şoktan ve aşırı kan kaybından öldü. | Open Subtitles | مات من ضربة وفقدان حاد للدم بناءً على الجرح المسبب من قبل ثور |
İçimde boğanın açtığı bir delik var ve bana hırbo diyorsunuz. Bu çok hoş. | Open Subtitles | أنا مصاب بنطحة ثور وأنتم تقولون أنني أحمق ، هذا ظريف |
Artık çocuğun boğanın karşısına çıkmasını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | الآن لابد ان ننتظر حتي يواجه الفتي الثّور |
Bir boğanın çite öyle tırmandığını daha önce görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ بحياتي قط ثورًا يتسلق سورًا هكذا |