Ama tehlikeli bir ters akıntı var ve geçen sene burada bir adam boğulmuştu. | Open Subtitles | هناك تيار خطير لقد غرق رجل هنا العام الماضى |
Ama tehlikeli bir ters akıntı var ve geçen sene burada bir adam boğulmuştu. | Open Subtitles | هناك تيار خطير لقد غرق رجل هنا العام الماضى |
Benim için büyük anlam taşır çünkü büyükannem bu kâse içinde boğulmuştu. | Open Subtitles | و التي تعني لي الكثير لأنها الكأس الكبيرة التي غرقت فيها جدتي. |
O zaman donan bu havuzda boğulmuştu. | Open Subtitles | لقد غرقت في هذه البركة والتي بعد ذلك تجمدت |
Evet, biliyorum. Luke'un büyük davası. Görevde değilken boğulmuştu. | Open Subtitles | أعلم، انها من احدى قضايا لوك خنقت وهي خارج الخدمة |
1962'de de bir Joanne Graff Boston Boğazlayanı tarafından boğulmuştu. | Open Subtitles | جون جراف تم خنقها العام 1962 بواسطة قاتل بوسطن. |
"...ya da 1 saat sonra boğulmuştu. Ve adamı attık, vagondan dışarı attık." | Open Subtitles | أو ساعة الى أن إختنق ذلك الرجل ورميناه خارج العربة |
Bay Burke, biliyorsunuz erkek arkadaşım sörf kazasında boğulmuştu. | Open Subtitles | سيد بورك . كما تعلم فإن صديقى قد غرق فى حادث تزلق على الماء |
Dün ölmüş olması gerekiyordu. O taşıyıcının içinde boğulmuştu. | Open Subtitles | هو يفترض بأنّه مات أمس , غرق في تلك الحاوية. |
Sen söyleyince hatırladım, büyük amcam alkol fıçısında boğulmuştu. | Open Subtitles | بما إنك ذكرت هذا, كان لدي عماً كبيراً غرق في حوض من الحكول |
Çünkü kız hayatta kalmış, oğlansa, boğulmuştu. | Open Subtitles | لأن الفتاة هى من بقى حياً و لكن الفتى غرق |
Bir oksijen zehirlenmesi geçirmiş ve boğulmuştu. | TED | فحدث له نوبة سمية الأكسجين ثم غرق. |
Küçük çanın hafiften çalışı, zayıf bir ses gibi gökyüzüne yükselmiş kısa bir süre sonra da mavi sonsuzlukta boğulmuştu. | Open Subtitles | ليسترحن من لياليهن المشغولة الرنين الخفيف للجرس الصغير ارتفع إلى السماء كصوت ضعيف... غرق عاجلاً في الاتساع الأزرق... |
Ablası Sandra daha yeni boğulmuştu, ve annesi kızını kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini biliyordu. | TED | أختها الكبرى " ساندرا" غرقت للتو وعملت أمها كل ما تسطيع لتنقذ ابنتها. |
Manderley yakınlarında yelkenliyle gezerken boğulmuştu zavallı kadın. | Open Subtitles | لقد غرقت , مع الأسف "عندما كانت تبحر قرب "ماندرلاى |
Manderley yakınlarında yelkenliyle gezerken boğulmuştu zavallı kadın. | Open Subtitles | لقد غرقت , مع الأسف "عندما كانت تبحر قرب "ماندرلاى |
Sen çıkarana kadar çoktan boğulmuştu. | Open Subtitles | إنهـا غرقت بالفعل حين أقدمت على سحبهـا |
Kızlarından "Conero" boğulmuştu. O zamandan beri ailesi geliyor. | Open Subtitles | غرقت إحدى بناتهم فى " كانيرو" و من يومئذ لم يحضر أحد إلى هنا |
Lisa Winnaker ipek bir kumaşla boğulmuştu. | Open Subtitles | ليزا وينكر ) خنقت بواسطة رباط حريري |
Audrey Hayes bodrumunda boğulmuştu. | Open Subtitles | أودري هايز) تم خنقها في قبو منزلها) |
Benim telsizimi attığında kaç insan boğulmuştu? | Open Subtitles | كم شخص إختنق عندما ألقيت بمذياعي؟ |
boğulmuştu. Güzel yüzü tamamen... | Open Subtitles | لقد كانت مخنوقة وكان وجهها الجميل كله قد بدا.. |
İlk kurban boğulmuştu, değil mi? | Open Subtitles | الضحية الأولى كان خُنق برباط,صحيح؟ |
-Tilly boğulmuştu ama şapkası sımsıkı kafasındaydı. | Open Subtitles | تيلى خُنقت,ولكن قبعتها مشبوكة عليها بأحكام. |