Siktiğimin çantasının boş olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أيـّها المحتال المزيـّف، هذا من أنا نحن نعرف بأنّ الحقيبة كانت فارغة |
boş olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | قلتُ لك إنّه كان فارغ |
Danny, şu kutuyu bir açıp herkese kutunun tamamen boş olduğunu gösterebilir misin? | Open Subtitles | (داني)، هلّا تقوم بفتح الصندوق وتظهر للجمهور أنه خاوٍ تمامًا؟ |
Kadeh ruhumu dolduruncaya kadar... içimin bu kadar boş olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم كم هي فارغة روحي الا عندما ملئت |
boş olduğunu sanıyorduk ama değildi. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون خالياً ولكنه لم يكن. |
Sonra bir gün odasına gittim ve yatağının boş olduğunu gördüm. | Open Subtitles | في أحد الأيام ذهبت إلى غرفته ولاحظـت أن سريره كان فارغاً. |
Birinin dışarıdan içeri gaz attığını düşünüyordum ama görgü tanıkları sokağın boş olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كنت أفكر أن شخص ما ضخ الغاز من الخارج ولكن الشهود يقولون أن الشوارع كانت خالية. |
- Hostes boş olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت المضيفة أنّه شاغر. |
Sonra bir şey oluyor ve diğer koltuğun boş olduğunu fark ediyorsun. | Open Subtitles | ثم يحصل أمر ما، و تدرك أن ذلك الكرسي أصبح فارغاً. |
Dostum, kahrolası çantanın boş olduğunu, bir milyon papeli kendine sakladığını biliyoruz. | Open Subtitles | أيـّها المحتال المزيـّف، هذا من أنا نحن نعرف بأنّ الحقيبة كانت فارغة نحن نعرف بأنـّك احتفظت بالمليون دولار لنفسك |
Dairenin boş olduğunu biliyordun çünkü Ms. Winters'ı Avrupa'ya yollamıştın. | Open Subtitles | انت عرفت ان الشقة كانت فارغة لأنك أرسلت الآنسةَ نويل إلى أوروبا |
- boş olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | - اعتقدت انه كان فارغ |
Danny, şu kutuyu bir açıp herkese kutunun tamamen boş olduğunu gösterebilir misin? | Open Subtitles | (داني)، هلّا تقوم بفتح الصندوق وتظهر للجمهور أنه خاوٍ تمامًا؟ |
Belki de tehditlerimizin arkasının boş olduğunu düşünüyordur. | Open Subtitles | ربما يعتقد تهديدات لدينا هي فارغة. |
boş olduğunu sanıyorduk ama değildi. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون خالياً ولكنه لم يكن. |
Kutunun boş olduğunu söylemeye devam et. İnsanlar anlayacaktır. | Open Subtitles | استمر فى قول أنه كان فارغاً إن الرفاق سيتفهمون |
Bana uçağın neredeyse boş olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني أنها كانت خالية تقريباً |
Sahibi içinin boş olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | المالك يقول أنّه شاغر. |
Tim bizim süitin boş olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | (تيم) يقول أن جناحنا أصبح فارغاً |