Senin sorununu boş zamanımda çözdüm, parmak boyasıyla. | Open Subtitles | حللت مشكلتك في وقت فراغي بدهانات الأصابع |
boş zamanımda parkurda koşabileceğimi söylediler. | Open Subtitles | لقد اخبرت اني استطيع ان التحق بالبرنامج في وقت فراغي |
Çevre avukatı. Ve boş zamanımda yaşlı blues müzisyenlerinin telif ücretlerini ödemeyen plak şirketlerine dava açıyorum. | Open Subtitles | محامية البيئة وفي وقت فراغي أقاضي شركات التسجيل |
Bu yüzden boş zamanımda başka şeyler yapabilirim. | Open Subtitles | لذا من الأفضل أن أفعل شيئاً في أوقات فراغي |
İki tane üniversite derecem var boş zamanımda spor kampına gidiyorum. | Open Subtitles | حصلت علي مخيم رياضي أعمل عليه بأوقات فراغي. |
Kolejdeyken branşım matematikti ve boş zamanımda iklim bilgilerini çözümleyecek bir algoritma geliştirdim. | Open Subtitles | أنا كنت متخصص بالرياضيات في الجامعة وفي وقت فراغي أتيت بمعادلة لتقدير التغير المناخي |
boş zamanımda kağıt hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أحب حديث الورق في وقت فراغي |
Olağanüstü. Çok bol olan boş zamanımda iyice okumak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | رائع، أتحرق شوقاً لأقرأها في وقت فراغي |
Sadece boş zamanımda ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أعرف ماذا سأفعل في وقت فراغي |
boş zamanımda mülkü tanımaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أتعرف على العزبة في وقت فراغي |
boş zamanımda atıştırırım ben. | Open Subtitles | لدي وجبات خفيفة في وقت فراغي |
- boş zamanımda başka şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | -أفعل أشياء أخرى في وقت فراغي . |
Tabii ki hayır. Sadece boş zamanımda uğraşıyorum. | Open Subtitles | بالطبع أنا مجرد هاو في أوقات فراغي |