Mermi kovanlarının hepsi incelendi. O silahları asla bulamayacağız. Tam profesyonel işi, zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | جعلنا قسم المقذافية يفحص كل الرصاصات لن نرى أبداً المسدسات,لقد كان محترفاً للغاية,أنت تضيع وقتك |
Zamanınızı boşa harcıyorsun, bu bilgiyi orada tutacak kadar aptal değilim. Tüpler nerede? | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك, ولست أحمقاً بما يكفى لتكون هذه المعلومات هنا |
Vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تهدر وقتك يا هارولد توقفي، أنتِ لا تفهمين |
Vaktini boşa harcıyorsun. Hiçbir şey bulamayacaklar. Sana burada olmadıklarını söyledim zaten. | Open Subtitles | أنت تهدر وقتك، لن يجدوا شيء لقد أخبرتك أنهم ليسوا هنا |
Pekâlâ, sakin ol bırak işimi yapayım. Zamanını boşa harcıyorsun... Adam zaten kaskatı. | Open Subtitles | حسنااهدأي ودعيني افعل ماافعله انت تضيع وقتك هذا الرجل ميت كالحجارة الباردة |
Zamanını boşa harcıyorsun! Senin için öyle olabilir, ama onun için her şey demek. | Open Subtitles | بالنسبة لك مضيعة للوقت بالنسبة له هذا كل ما يملكه |
Bak, seni uyarıyorum, vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | تعرفين، أنا أحذرك أنت تضيعين وقتك |
Zamanımı boşa harcıyorsun, Sorularına cevap vermeyeceğim Kit . | Open Subtitles | أنت تُهدرُ وقتَي. لا أُجيبُ أسئلتَكَ، عُدّة. |
Böyle boş şeylerle vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك دائماً على الأشياء بلا فائدة |
Hayır. Ben... Vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تضيع وقتك لا يمكنني أن أتحدث الآن |
Vakitlerini boşa harcıyorsun çünkü burası asla açılmayacak. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتهم، لأن هذا المركز لن يتم فتحه أبداً |
Mutlu musun şimdi? Zamanını boşa harcıyorsun. Bu keşişler sessizlik yeminlerini çok ciddiye alırlar. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك، هؤلاء الرهبان يأخذون قسمهم على محمل الجد |
Karınla ilgili sessiz kalmamı sağlayacağını düşünüyorsan vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أن تبقني هادئة بهذه الطريقة زوجتك كانت مؤثرة أنت تهدر وقتك ما زلت أفكر في |
Aramızda bir fark bulmaya çalışıyorsan, zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول العثور على الفرق بيننا، أنت تهدر وقتك. |
Aramızda bir fark bulmaya çalışıyorsan, zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول العثور على الفرق بيننا، أنت تهدر وقتك. |
Zamanını boşa harcıyorsun! O keş için değmez! | Open Subtitles | أنت تهدر وقتك ذلك الاحمق لايستحق هذا |
- Zamanımızı boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | انت تضيع وقتنا عشر اشخاص مقتولون |
Muhtemelen vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | ولكنني أشك في أنك ستجد الرجل هذا سيكون مضيعة لوقتك على الأرجح |
Hayır girmiyorsun ve zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | لا، لن تفعلي، أنت تضيعين الوقت. |
Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تُهدرُ وقتَكَ. |
Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكِ.. أنتِ تضيعين وقتكِ أنا على ما يرام |
Vaktini boşa harcıyorsun. Fazla akıllı biri. | Open Subtitles | أنتِ تهدرين وقتكِ , أنتي تعلمين بأنه بعيد جداً عن متناولكِ |
Boş versene. Burada kesinlikle zamanımı boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أخرج من هنا أنت تُضيع وقتى الثمين |
Vaktini boşa harcıyorsun, Yoda. | Open Subtitles | إنّك تضيّع وقتك يا (يودا) |
Zamanını boşa harcıyorsun, hepimiz de tehlikedeyiz. | Open Subtitles | إنّكَ تضيّع الوقت وجميعنا في خطر |
Zamanını boşa harcıyorsun. Her hareket için karşılıklı eşit bir tepki kuvveti vardır. | Open Subtitles | إنك تضيع وقتك ، لكل فعل رد فعل مساو له فى المقدار و مضاد له فى الإتجاه |
Söylüyorum bak Peter, vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنا أقول لك، بيتر، كنت تهدر وقتك. |
Demek zamanını böyle boşa harcıyorsun? Bu zavallılarla. | Open Subtitles | هكذا كنتِ تضيعين وقتكِ, مع هؤلاء الفاشلون؟ |
Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | إنك تضيعين وقتك |