Boşanmaları daha kötü olmazdı diye düşünürken babamın sevgilisinin cesedini buldum. | Open Subtitles | عندما أعتقدت أن طلاق والداي ليس هناك أسوأ منه وجدت جثةً لصديقة أبي |
Boşanmaları zorlu geçti, bir de üstüne kanser oldu. | Open Subtitles | طلاق مرير, وبعدها أتته ضربة مزدوجة: السرطان |
Boşanmaları sırasında, annemin bir avukatı vardı. Zayıf, zeki, kendinden emindi. | Open Subtitles | أثناء طلاق والداي كان لدى أمي محاميه |
Boşanmaları ayarlarlar. | Open Subtitles | يعالجون مسائل الطلاق |
Boşanmaları ayarlarlar. | Open Subtitles | -انهم يعالجون مسائل الطلاق |
Ama Boşanmaları bundan çok daha kolay oldu. | Open Subtitles | لكن طلاق والداي كان أمراً أسهل من هذا |
Sanırım babam Lindsay ve Tobias'ın olası Boşanmaları için ön ödeme yapmıştı. | Open Subtitles | من أجل طلاق (لينزي) و (طوباياس) |