Sen, benim boşanmamı sağlayıncaya kadar görüşmesek iyi olacak. | Open Subtitles | لا أعتقد أن علينا مقابلة بعضنا البعض مجدداً حتى تنتهي من إجراءات طلاقي |
Manhattan'da düzgün bir garsoniyere bile kaçamıyoruz Georgina benim boşanmamı sağlayana ya da ailem çeyiz parasını ödeyene kadar. | Open Subtitles | لنحن حتى لم نستطع الهروب والذهاب لاي فندق في منهاتن حتى تبعث لي جورجينا باوراق طلاقي او حتى يدفع اهلي المهر |
Eğer aramızda bir bağ olmasaydı, sabahın üçüne kadar orada oturup sana boşanmamı anlatmazdım. | Open Subtitles | أنا أتذكر تلك المرة التي تلاقينا في الحانة لم أكن لأجلس هناك وأحادثك عن طلاقي |
boşanmamı istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنك تريدني أن أحصل على الطلاق |
- boşanmamı. | Open Subtitles | - أحصل على الطلاق. |
Emily kaçınılmaz boşanmasını sürdürmemeyi seçti ama bu benim boşanmamı yürütmemi durdurmadı. | Open Subtitles | عدم المضي قدماً فى طلاقها المحتوم، لم يوقفني هذا من المضي قدماً فى إجراءات طلاقي |
Eğer boşanmamı sizin hallediyor oluşunuzun beni rahatlattığını falan düşünüyorsanız-- Boşandığınız falan yok Bayan Finestra. | Open Subtitles | ان كنتي تضنين انه هذا سيجعلني اقتنع اكثر بتوكيلك لتولي طلاقي لن تتطلقي سيدة فينيسترا |
boşanmamı satın aldın ve ödülünü almak için geldin. | Open Subtitles | لقد اشتريت لي طلاقي واتيت لتقبض الثمن |
Mexico City'deki boşanmamı hatırlat ona. Boşanmayı tanısın. | Open Subtitles | أتذكر طلاقي في المكسيك؟ |