ويكيبيديا

    "boşanmayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطلاق
        
    • بالطلاق
        
    • طلاق
        
    • تطليقي
        
    • الطّلاق
        
    Siz 3 kere boşanmayı başardınız. Şimdi de bir yuva kurdurun! Ne? Open Subtitles لقد ساعدتني على الطلاق ثلاث مرات , ساعدني على الزواج مرة واحده
    Zor bir boşanmayı atlatmaya çalışan birinin duygularına duyarlı olmalısınız. Open Subtitles و يجب أن تفكر بشعور من هي مقبلة على الطلاق
    Hemen bir göz gezdireceğim. Lütfen? Cleveland'a yerleşmek, boşanmayı atlatmanın en iyi yolu. Open Subtitles نظره سريعه لو سمحت؟ افضل طريقه للمضي قدما بعد الطلاق الانتقال الي كليلفلند
    Öyleyse birisi yatakta zıplarken onunla boşanmayı bir de sen dene. Open Subtitles مهلا, حاولت الطلاق شخص في حين انها كذاب على السرير. اه.
    Dün, telgrafla boşanmayı talep etti. Open Subtitles بالأمس ، قام بإرسال تليغراف يطالب بالطلاق
    Kocam benden boşanmayı kabul etti. Beni burada tutan tek sebep bu. Open Subtitles إن زوجى قد وافق أخيراً على منحى الطلاق هذا هو السبب الوحيد لوجودى هنا
    boşanmayı sen istedin. Open Subtitles أيتها المخادعة لم أرد هذا الطلاق بل أنتِ
    "İnsani bir şekilde" diye adlandırdığım bir yolla boşanmayı seçtiniz. Open Subtitles لقد اخترتما الطلاق فيما أسميه طريقة إنسانية
    Biz bütün öğleden sonra boşanmayı tartışıyorduk. Open Subtitles كلا، أننا كُنا نناقش أمر الطلاق طيلة الظهيرة
    Yasalarımız boşanmayı kabul eder, ama geleneklerimiz etmez. Open Subtitles تشريعتنا القانونية تساند عملية الطلاق, لكن تقاليدنا الأجتماعية تنبُذه.
    Sanırım kocası da kabul etmiş boşanmayı. Open Subtitles أعتقد أن تلك كانت حقيقة أن زوجها وافق على الطلاق
    Ve bu yüzden boşanmayı ve ayrılmayı çok ciddi düşünür hale gelirler. Open Subtitles و سينعكس ذلك جدياً على تفكيرها في الطلاق و الانفصال
    Bu bok deliğinde hayatta kaldın, boşanmayı da atlatırsın. Open Subtitles لقد تمكنتَ منَ الصمودِ هُنا، ستتخطى الطلاق
    Kitap sekiz kat aşağı uçup boşanmayı düşünen bir kadının önüne düştü. Open Subtitles سقط من ثمانية طوابق وهبط أمام إمرأة تريد الطلاق
    Yazık ki bu ülkede boşanmayı isteyemiyorum. Open Subtitles من المؤسف ان الطلاق غير وارد في هذه البلد.
    Eğer cinayet yerine boşanmayı tercih etseydim canımı çok sıkardı. Open Subtitles حسنا لقد أزعجني كثيرا ولكنني طلبت الطلاق بعد الجريمة
    boşanmayı bulan benim! Nasıl olur da mülkün yarısını alıyorsun? Open Subtitles أنا أخترعت الطلاق , كيف تحصلين على نصف كل شيء ؟
    boşanmayı atlatacak cesaretin olmadığını biliyordum. Open Subtitles عرفت أنك لن تتحلين بالشجاعة حتى تحصلين على الطلاق
    boşanmayı çok kötü yaşadığını ve babandan nefret ettiğini söyledi. Open Subtitles قالت إنكِ تقبلتِ الطلاق بصعوبة, وإنكِ تكرهين أباك
    boşanmayı o kadar çok seviyorsun ki, muhtemelen onla evleneceksin ve sonra ilişkiniz yürümeyecek çünkü onla da boşanman gerek, boşanan adam. Open Subtitles انت تحب الطلاق كثيرا, فتنتهي غالبا بالزواج به... ... ثملنتنجحالامور, لذا ستنتهي المور بالطلاق.
    Kimsenin fikrimi sormadığını biliyorum ama tüm bunların trajik bir hata olduğunu düşünüyorum ve iğrenç bir boşanmayı daha kaldıracak gücüm yok. Open Subtitles أعرف بأنه لأحد يسألني لكن أعتقد أن كل ما تقوموا به خطأ فظيع لا أريد أن يحصل ذلك للنجاة من طلاق أخر
    boşanmayı kabul etmeyince kıskandığını düşünmüştüm. Open Subtitles عندما تأخرت في تطليقي راودني أمل بأن يكون هذا بسبب غيرتك
    Ancak boşanmayı kabul edersen ve hayatımızdan uzak durursan. Open Subtitles لكن، فقط إذا وافقتَ على الطّلاق و ابتعدتَ عن حياتنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد