Sanırım karın boşluğundan kesmiş veya ayırmışlar. | Open Subtitles | أتخيّل بأنّهم كان يمكن أن يمزّقوا أو سحب من تجويف الجسم. |
Sen boğanın boynuzlarını kavradığında, onu yere yıkamaya ihtiyaç duyarsın, ve ondan sonra matador kılıcına ihtiyaç duyarsın ve onu göğüs boşluğundan içeriye doğru daldırmaya ihtiyaç duyarsın. | Open Subtitles | اخرس وحسب فعليك ان تسيطر عليه وعليك ان تحارب وتضعه في تجويف صدرك |
Evet, kurbanın göğüs boşluğundan dokuz milimetrelik bir kurşun çıkardım ve onu balistiğe yolladım. | Open Subtitles | اجل ، كنتُ قادراً على إستعادة رصاصة 9 مليمتر من تجويف صدر الضحية وارسلتهُ إلى خبراء القذائف |
- ...boşluğundan girdi? | Open Subtitles | ألهذا هو سبب ذهابها للبقعة الأيستركولية الرابعة بدلاُ من الخامسة؟ |
Burun boşluğundan delik açıp kurbanların beyinlerine klor veriyor. | Open Subtitles | يبدو و أنه يقوم بالحفر عبر تجويف الأنف بغية حقن الكلور في أدمغة ضحاياه |
Bağırsak ameliyatı, tüm 11 metrelik bağırsağın karın boşluğundan dışarı çıkarıldığı, paketlerin tespit edilerek alındığı bir operasyondur. | Open Subtitles | (يانج)) أوه،يدوير الأمعاء ثم أخراج 36 قدم من الأمعاء من تجويف الجسم بحث عن الأكياس باليد ومن ثم نخرجهم |
Göğüs boşluğundan vurulmuş olmasına rağmen daha çok kan kaybetmeliydi. | Open Subtitles | بالضبط، فحتى مع رصاصة بذلك الإرتفاع في تجويف الصدر... -الشخص سيتوقع فقدان دم أكثر . |
- ...boşluğundan girdi? | Open Subtitles | ألهذا هو سبب ذهابها للبقعة الأيستركولية الرابعة بدلاُ من الخامسة؟ |