Buraya gelirken benimle buluşmanı ve Boden'ın ve babanın isteklerine saygı duymanı istiyorum. | Open Subtitles | لذا سأحتاج أن الاقيك هنا و أن تحترمي بودن و رغبات والدك |
- Buraya Haziran'da gelmişti. Boden'ın maçı 10 dakikaya başlıyor. | Open Subtitles | بودن علي وشك القتال بغضون عشر دقائق |
Ve haberin olsun, Cadılar Bayramı, Amir Boden'ın en sevdiği bayramdır. | Open Subtitles | ...و إرفع رأسك عيد القديسين" هو يوم العطلة المفضل للرئيس بودن" |
Boden'ın başı derde girdi bile dostlar. | Open Subtitles | بودن واقع في مشكلة |
Evet, sanırım Boden'ın düğününde tanışmıştık. | Open Subtitles | نعم , أظن أنّنا سبق أن إلتقينا في حفل زفاف (بودن) |