ويكيبيديا

    "bodruma" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القبو
        
    • للقبو
        
    • السرداب
        
    • بالقبو
        
    • قبو
        
    • الطابق السفلي
        
    • البدروم
        
    • قبوٍ
        
    • للسرداب
        
    • السردابِ
        
    • الدور السفلي
        
    • سرداب
        
    • القبوا
        
    • السفليّ
        
    Merak etmeyin efendim. Az yetenekli işçileri topladım ve bodruma gönderdim. Open Subtitles لا تقلق يا سيدي ، وضعت موظفينا الأقل خبره في القبو
    Babam ailenin geri kalanını topluyor ve aşağıya indiriyor bodruma, kazan dairesine. Open Subtitles والدي و بقية العائلة هربو إلى الدور الأسفل لغرفة الغلي, إلى القبو
    Katilden kaçacak kadar uzun süre o bodruma kendini kilitlemiş olabilir. Open Subtitles ربما حبست نفسها في القبو لوقت كافي وربما إستطاعت الهرب منه
    Seni bodruma götürüp, tekerleme söylerken yavaşça uzuvlarını kesişini hayal edebiliyorum. Open Subtitles يمكنني أن أراه يأخذك للقبو و يغني لك أغنية فيكتورية مخيفة
    Tamam, şu küçük, sanatsal projeni bitir, ben bodruma bakacağım. Open Subtitles حسنا, انتهي من حرفك ومشروعاتك الصغيره انا سافحص السرداب الخارجي
    Bunu bodruma koyduk ve yemek hakkında gerçekten ciddileştik, ciddi deneyler falan yaptık. TED فوضعنا هذا في القبو وأخذنا نأخذ الامر بجدية فيما يخص القيام بالتجارب
    Beni dar sonu pis, cılız yanan lambayla aydınlatılmış bodruma çıkan merdivenlere yönelttiler. TED قدنني إلى مجموعة ضيقة من السلالم التي تؤدي إلى هذا القبو القذر المُضاء بشكل خافت بالمصابيح الفلورية.
    Şunları bodruma indirmeme yardım et. Open Subtitles قبعة جميلة هيا لنأخذ هذه الأشياء إلى القبو
    Lucky'yi bodruma kilitleyin, kocanızı mutfaktaki en sağlam masaya götürün Bırakın postacı kapıyı iki kere çalsın Open Subtitles وتقفلي على الكلب في القبو وتأخذي زوجك إلى أكثر مائدة مطبخ ثابتة لديك ودعي ساعي البريد يقرع الجرس مرتين
    Taylor'ı alıp, o bodruma indirsen bir bebek ya da 103 yaşında olması fark etmez. Open Subtitles اخذت تايلور, ووضعته في القبو.. لا يهمني اذا كان اكبر منك
    Onlara bu şeyi sınıflandırana kadar bodruma koymalarını söylüyor. Open Subtitles قال لهم, إلى أن يتمكنوا من معرفه ماهذا أن يضعوه فى القبو,.
    Mandrake kökümüz azalıyor. bodruma bakar mısın? Open Subtitles لقد كاد ينفد لدينا نبات الماندراك، تحققي من القبو
    Sonra da o bodruma inip hiçbir şey yokmuş gibi davrandı. Open Subtitles ثم تأتي إلى القبو وكأن شيئاً لم يحدث وبعد كل ما حدث
    Bunlar, onları okula mı yönlendirecek? Onları bodruma indirmek de sana düşüyor. Open Subtitles هذه ستدفعهم للذهاب الى المدرسة ومن ثم سيأتي دورك لجعلهم ينزلوا للقبو
    Sanırım şimdi bodruma gidip hemen ona bir bakacağım. Open Subtitles أفكر في أن أنزل للقبو وألقي نظرة عليه الأن
    Kız kardeşimi bodruma getiremezsin. Burası bizim mekanımız. Open Subtitles صاح لا يمكنك إحضار أختي للقبو إنه حصن عزلتنا
    En iyisi bodruma gidelim. Zamanımız yok, cephanemiz yok. Open Subtitles . من الأفضل أن ننزل إلى ذلك السرداب انظر ، لا وقت لدينا ، لا زخيرة لدينا
    Çocuklarınızı ve savaşamayacakları bodruma götürün. Open Subtitles أريدكم أن تأخذوا أطفالكم وأي شخص لا يجب عليه أن يحارب إلى السرداب
    bodruma gidiyorum, kızıyorsun. Odamda kalıyorum, kızıyorsun. Open Subtitles أبقى بالقبو تتطفل عليَّ أعود لمكتبي تتطفل عليَّ
    Avusturyalı herifin yaptığı gibi seni bir bodruma tıkacağım. Open Subtitles سوف اقفل عليك في قبو تماماً مثلما فعل ذلك الرجل النمساوي
    Spagetti konservelerini depolamamıza ya da bodruma gitmemize gerek yok. TED ليس علينا إكتناز علب السباغيتي أو الاحتماء في الطابق السفلي.
    Niye bizi olması gerektiği gibi bodruma değil de parka getirdi anlayamadım. Open Subtitles أَتسائلُ لِماذا جَلبَنا إلى المتنزة بدلا من البدروم كما يفترض ان نكون؟
    Şirketleşmiş ve küçük düşürücüler ve beni bodruma tıktılar, tamam mı? Open Subtitles فيها الفساد والإذلال ويضعوني في قبوٍ بعد خبرة 15 سنة
    bodruma inip, bana çalışma lambası getirir misin? Open Subtitles .. هلاّ تذهب للسرداب وتحضر لي مصباحاً كاشفاً؟ ..
    Evet... Gitmeden önce bodruma son bir kez bakmak istedim. Open Subtitles أردتُ إلْقاء النظرةِ الأخيرةِ واحدة في السردابِ قَبْلَ أَنْ أَتْركُ.
    Bir sokak lambası uçtuktan sonra, ben ve ailem bodruma doğru hızlıca koştuk. TED بعد ان طار عمود انارة الطريق، انطلقت انا و عائلتي متجهين نحو الدور السفلي.
    bodruma inmenin vakti geldi, anne! Open Subtitles حان وقت الذهاب الى سرداب الفاكهة الان يا ماما
    Aynı zamanlarda da biri bodruma girmiş. Open Subtitles . و شخص ما قد دخل الي القبوا , بنفس الوقت
    Matkabını alıp, ortamını bodruma kurdu diyorlar. Open Subtitles حسنٌ، يُشاع أنّه أخذ مثقابه . و أقام مكاناً بالقبو السفليّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد