| Bir bomba. Suçunu üstlenen bir bomba gibi. | Open Subtitles | و ليست كبندقية الفلين أو شيئاً ما, بل أنها كالقنبلة, قنبلة كبيرة لعينة. |
| - Onu görmezsin bile. - Evet, orada olacak, bomba gibi. | Open Subtitles | قد لا ترينها أساساً - نعم، ولكنها ستكون هنالك, كالقنبلة - |
| Beni vurursan burası bomba gibi patlar. | Open Subtitles | حسنا تعرف يمكنك ان تطلق النار علي ومن ثم تشعل هذا المكان كقنبلة |
| Bürona bomba gibi düşecekler. - Patlamadan uzak dur, tamam mı? | Open Subtitles | سوف يضربون مفوضيتك كقنبلة ابقى بعيدًا عن الانفجار، اتفقنا؟ |
| Daha bu boku denemedim, ama bomba gibi kokuyor. | Open Subtitles | لم أجرب هذا الشيء حتي الأن لكن رائحته مثل القنبلة حسنا. |
| - bomba gibi. - Bence daha da iyi. | Open Subtitles | انه رائع حسناً , أعتقد انة جيد جداً |
| Saatli bomba gibi bir gün patlayacak mıyım? | Open Subtitles | مثل قنبلة موقوتة، و سأنفجر فحسب ذات يوم؟ |
| Ama içindeki melek bir... Bir saatli bomba gibi. | Open Subtitles | ولكن الطيبة التي بداخلك بمثابة قنبلة موقوتة. |
| Bu herif pimi çekilmiş bomba gibi. Uyuşturucu beynini yok etmiş. | Open Subtitles | إنه كالقنبلة الموقوتة دمرت المخدراة عقله |
| Patlamaya hazır bomba gibi. - Bu olmadan önce onu oradan almalıyız. | Open Subtitles | هي كالقنبلة بأي وقتٍ تنفجر ونحتاج لإخراجها من هنالك قبل أن يحدث ذلك |
| Enkaza ve görgü tanıklarına bakıldığında bomba gibi görünüyormuş. | Open Subtitles | روايات شهود العيان تقول أنها كانت كالقنبلة |
| Haber, Bölge Savcılığı ve Şerif Departmanına bomba gibi düştü. | Open Subtitles | الكشف ضرب المدعي العام و مكتب المأمور كالقنبلة |
| O hastanede saatli bomba gibi olduğu yerde oturdu. | Open Subtitles | جلست فحسب بذلك المستشفى كالقنبلة الموقوته |
| Saatli bomba gibi patlamasına çok az kaldığını. | Open Subtitles | ولن تكون فترة طويلة حتى ينفجر كقنبلة موقوته |
| Bu aileler, nükleer bomba gibi gelirler | Open Subtitles | هؤلاء الأباء سيأتون إلي كقنبلة نووية |
| Saatli bomba gibi mi hissediyorsun? | Open Subtitles | هل تشعر كقنبلة موقوته أحياناً؟ |
| - Jill, eğer bombaya benziyorsa ve bomba gibi ötüyorsa genelde bombadır. | Open Subtitles | جيل , انها تشبة القنبلة وتعطى صوت مثل القنبلة فأذنانها قنبلة |
| Kontrol edilmeden bırakılırlarsa bir nükleer bomba gibi patlarlar. | Open Subtitles | وبقي الأمر غير معروف سينفجر مثل القنبلة النووية |
| - Saatli bomba gibi. - Dinle. | Open Subtitles | نقتله الأن فهو مثل القنبلة الموقوته انتظري، انتظر، أستمعي لي - |
| - bomba gibi. - Bence dahada iyi. | Open Subtitles | انه رائع حسناً , أعتقد انة جيد جداً |
| Yalnız kadınları iğrendirmek için tam saatli bomba gibi. | Open Subtitles | أنه مثل قنبلة موقوتة لأقراف الفتيات الوحيدات |
| Hepsi bana saatli bomba gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسنا، كل شيء يبدو وكأنه بمثابة قنبلة موقوتة بالنسبة لي. |
| Hani geçen gün Madonna hakkında konuşuyorduk ve nasıl Madonna şarkılarının herkesin odasında gökten bırakılmış bomba gibi bangır bangır çaldığı ama benimkinde çalmadığı... çünkü meğerse bende bir nebze cinsel çekicilik yokmuş. | Open Subtitles | تتذكر عندما كنا نتكلم عن مادونا اليوم الماضي وكيف أن أغانيها تدوي كأنها قنبلة عنقودية |