İşlem boyunca aynı döngü devam eder ve iş bittiği zaman, portföy nakit paraya çevrilir, borçların tamamı ödenir ve hisse senedi sahiplerine kazanç sağlanır. | TED | و عندما تنتهي, يمكنك تسديد ديونك تسديد السندات، ويمكنك إعطاء أصحاب الأسهم عائدات. |
Seni borçların yüzünden hapse atarlarsa, geçici yıkıntılara güvenme. | Open Subtitles | لذا إذا وضعوك في السجن بسبب ديونك لا تعوّل على الدمار المؤقت |
Çek senet işiyle ilgilenmeye başladığımda anladım ki bana olan borçların için onun gibi bir sürü borç senedi düzenleyebilirim. | Open Subtitles | ومنذ إشرافي على الميزانية الداخلية فكرت أن أتنازل عن بعض ديونك نحوي |
Bu bankalara hücuma, rublenin çökmesine ve borçların ödenememesine neden olur. | Open Subtitles | هذا يقود إلى التأثير على البنوك وإنهيار الروبل، التخلف عن الديون |
11 kredi kartının tümünün limitini doldurdu ve 6 haneli kişisel borçların altına girdi ve bu hâlâ durumu kurtarmaya yetmedi. | TED | بلغ الحد الأقصى لـ 11 بطاقة ائتمان وسدد ما يصل إلى ستة أرقام من الديون الشخصية ولا زال ذلك لم يكن كافيًا |
Bitmeyen borçların olur. Ödeyebilmek için de kariyer yapman gerekir. | Open Subtitles | ستـتكدس ديون طائلة، لذا ستحتاج عملاً لتسدّدها. |
borçların yeniden yapılandırılması hakkında sizi detaylıca bilgilendirecekler. | Open Subtitles | سيقوموا بتوضيح تفاصيل إعادة هيكلة ديونكَ. |
Ben burada eski borçların içinde Mahsur kaldım ama abin hiç bir Şey yapamıyorsun | Open Subtitles | أخوك أيضا لا يفعل شيء وأنت محاصر بالديون القديمة |
Kumar... Ve borçların o kadar arttı ki ailenin yüzüne bakamadın ve kaçıp bir tahta kutuda gizlendin! | Open Subtitles | ديونك تساقطت عليك ولمتستطعمواجهةعائلتك... |
Kumar... Ve borçların o kadar arttı ki ailenin yüzüne bakamadın ve kaçıp bir tahta kutuda gizlendin! | Open Subtitles | ديونك تساقطت عليك ولمتستطعمواجهةعائلتك... |
Bay Farrell'ı kafadan vur ve yoluna devam et, ve bu sırada, bir sonraki sokağın sonuna geldiğinde tüm borçların silinmiş ve çocukların hayata hazır olacak. | Open Subtitles | أطلق رصاصة على رأس "ماثيو" ،وقبل أن تصل للشارع التالي سأمسح كل ديونك وأولادك سيكونون مستعدين للحياة |
Dostum, bütün borçların ödendi. Ve biliyor musun hepsi bunun içindeydi. | Open Subtitles | جميع ديونك قد دفعت وتعلم امراً ؟ |
Kral paranı iki katına çıkaracak sonra borçların için konuşursun. | Open Subtitles | الملك سيضاعف مالك وسوف تسدد ديونك للابد |
Varlığın ve borçların üzerine kabataslak bir hesap kitap işi yaptım. | Open Subtitles | حسنا, لقد قمت بمحاسبه على أصولك و ديونك |
Tüm borçların temizlenecek. | Open Subtitles | وكل ديونك سوف تنظف |
Ve bu borçların hepsini çocuklarımızın üstüne devredebileceğimizi sandık. Ama tahmin edin bakalım ne oldu? | TED | وإعتقدنا أننا كنا قادرين على إزاحة هذه الديون على أبنائنا , لكن , خمنوا ماذا ؟ |
Ona borcumuz var, kraliyet protokolü borçların ödenmesini gerektirir | Open Subtitles | نعم، سيدي بشكل واضح نحن في دينه و الملكية تتطلب أن تكون كل الديون مدفوعة |
Önceki borçların faizlerinden mi doğan? | Open Subtitles | ديون ناتجة عن الفوائد على الديون القديمة؟ |
Tek istediğim ödeşmiş olmak. Tüm borçların silinmesi. | Open Subtitles | كل ما أريده هو أن نكون متعادلين كل الديون تم إسقاطها |
Belki benim bilmediğim bazı kumar borçların falan vardır? | Open Subtitles | وربما بعض ديون المقامره التى لا أعرف عنها ؟ |
Teklifimi kabul ettiğin an bana olan tüm borçların kapanacak. | Open Subtitles | -ما إن تقبل عرضي، سأعفو عن كلّ ديونكَ لي . |
Zor bir zaman geçirdiğini biliyorum. Daireni kaybettin, borçların var ve utanç içinde olmalısın. | Open Subtitles | أعلم أن هذا وقت عصيب عليك أن تخسر شقتك وتغرق بالديون |