Rolando'yla karşılaştım. Bana eski bir işten 25.000 dolar borcu vardı. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى رولاندو انه يدين لي بـ 25 ألف دولار |
Bir aylık kira borcu vardı. Bizi ekiyor sanmıştım. | Open Subtitles | كان يدين لي بإيجار شهرين، وظننت أنّه يتهرب منّا فحسب. |
Ne kadar borcu vardı? | Open Subtitles | ما مقدار المبلغ الذي يدين به لك يا سيّد ؟ |
O zamandan beri bana bir iyilik borcu vardı. | Open Subtitles | وقمت بإنقاد حياته. ويدين لي بمعروف مند ذلك الحين. |
Bugün seni arayacak. Bana bir iyilik borcu vardı. | Open Subtitles | سيتصل بكِ اليوم، إنه يدينُ لي بمعروف |
Evi ipotekliydi. Tonla borcu vardı. | Open Subtitles | منزلها تم الأستيلاء عليه و كانت تدين الكثير من المال. |
Kayıtlara göre Amy Wilson'ın Beechum'a 96 dolar borcu vardı karbüratör tamirinden. | Open Subtitles | تُشوّفُ السجلاتُ أيمي Wilson دانَ Beechum 96$... ... لعملِcarburetor. |
Ona vergi borcu vardı. - Aylardır tek bir kuruş bile ödemedi. | Open Subtitles | يدين له بدفع العشر، لمَ يرَ لا جلد وشعر الدفعة لشهور |
Öylece bırakayım diye düşündüm ama bana borcu vardı. | Open Subtitles | ففكرت أن أدعه ينزف لكنه يدين مالي لذا .. |
Bence şu oldu: Sana kumar borcu vardı sen de parayı alamayınca onu öldürdün. | Open Subtitles | ما أعتقد بأنّه يدين لك بالمال جراء المراهنات و أنت لم تحصلَ على المال، لذا قتلته |
Tamam ama şu işi bir anlayayım sana borcu vardı değil mi? Sen de belli ki paranı istiyordun. | Open Subtitles | حسبما فهمت الآن، بأنّه يدين لك بالمال، وأنت تريده بشدّه |
Alex Grant'in Mike' borcu vardı, değil mi? | Open Subtitles | آليكس غرانت يدين لمايك بالمال ، أليس كذلك؟ |
Yargıcın tekinin bana bir iyilik borcu vardı diyelim. | Open Subtitles | حسناً لنقل ان القاضى كان يدين لى معروفاً , او ثلاث |
Bana borcu vardı evet ama farklı oyunlardayız. | Open Subtitles | كان يدين لي بالمال، أجل، لكن كنّا في لعبتين مختلفتين. |
Öldüğü zaman hâlâ yılda iki taksite bağlı 3.681 dolar borcu vardı. | Open Subtitles | وبعد موته لا يزال يدين للبنك ب... . 3681 دولاراً ويجب أن تدفع للبنك مرتين في السنة |
Yanlış insanlara çok fazla borcu vardı. | Open Subtitles | كان يدين بالكثير من المال لأناس خطيرين |
Sana borcu vardı, belki büyük bir parça istemişti. | Open Subtitles | -أكان يدين لك بالمال؟ أو ربّما أردت حصّة أكبر |
Nicky Petrovich isimli bir Rus gangsterine kumar borcu vardı. | Open Subtitles | لقد كان يدين بأموال لرجل عصابه يُدعى "نيكى بتروفيش" |
- Rus bir mafyaya kumar borcu vardı. | Open Subtitles | لقد كان يدين بأموال لرجل عصابه يُدعى "نيكى بتروفيش" |
Kötü adamlara çuvalla borcu vardı. | Open Subtitles | كان يدين للناس بالكثير من الأموال |
Bana borcu vardı. | Open Subtitles | ويدين لي بخدمة |
Bir arkadaşımın bana borcu vardı. | Open Subtitles | صديق لي يدينُ لي بمعروف. |
Belki birine para borcu vardı. | Open Subtitles | ربما كانت تدين بعض المال لأحدهم |
Beechum'a 96 dolar borcu vardı. | Open Subtitles | دانَ Beechum 96 ظبي. |