Bunu Boston'daki bir okulda yaptım, yaklaşık 70 tane yedinci sınıf çocukları ile -- 12 yaşındalar. | TED | حسناً , لقد قمت بهذا في مدرسة في بوسطن مع 70 طالب من الصف السابع أبناء 12 عاماً |
Boston'daki bir konseri iptal edip, onun yerine buraya geldim. | Open Subtitles | لقد ألغيتُ حفلة في بوسطن و جئتُ إلى هنا بدلاً من ذلك |
Boston'daki bir devlet okulundan buraya geçiş yaptı. | Open Subtitles | لقد جاءت من مدرسه عامه في بوسطن |
Boston'daki bir devlet okulundan buraya geçiş yaptı. | Open Subtitles | لقد جاءت من مدرسه عامه في بوسطن |
Üniversite'yi bitirdikten sonraki ilk işim Boston'daki bir cinayeti araştırmaktı. | Open Subtitles | وظيفتي الأول بعدَ الجماعة كانت تغطية جرائم القتل في (بوسطن). |
San Francisco'daki birine sandviç verip Boston'daki bir dilencinin eline geçene kadar elden ele dolaştırmak mıydı amaç? | Open Subtitles | إعطاء ساندويتش لأحدهم في "سان فرانسيسكو" وتقوم بتمريرها في الصف حتى يحصل عليه متشرد في "بوسطن"؟ |
Daha sonra Boston'daki bir ruh hastalıkları hastesine yatırılmış. | Open Subtitles | صحيح,حتى ذالك الحين,سُمح له بالدخول إلى مصحة للأمراض العقلية في (بوسطن)َ. |
Janus. Boston'daki bir ofis binasına kadar izledim. | Open Subtitles | جانوس)، لقد تتبعته حتى مبنى المكاتب في بوسطن ) |
Zaten buradaydım. Boston'daki bir konferansa katıldım. | Open Subtitles | كنت بالفعل هنا، كنت في "مؤتمر في"بوسطن |
Zaten buradaydım. Boston'daki bir konferansa katıldım. | Open Subtitles | كنت بالفعل هنا، كنت في "مؤتمر في"بوسطن |
Boston'daki bir firmada çalışıyordum, fakülteyi bitireli bir sene olmuştu ve sonunda ilk büyük davamı almıştım. | Open Subtitles | ـ لقد مضيت عام خارج كلية الحقوق في هذه الشركة في (بوسطن) وكلفتُ أخيراً بأول قضية كبيرة بالنسبة ليّ. |
- Boston'daki bir araba kazasında öldürüldü. | Open Subtitles | -قتلت بحادث سيّارة في (بوسطن ) |
İlk ortağım Boston'daki bir karantinaya yakalanmıştı. | Open Subtitles | علق زميلي الأوّل بالكهرمان في (بوسطن) |