Bu adamlar beni kaçırdı, boynuma bir iğne yaptılar ve burada uyandım. | Open Subtitles | و هؤلاء الأشخاص أخذوني ببساطة أعطوني حقنة في رقبتي ثم استيقظت هنا |
Seni bilmem ama iki günden sonra bu eyer boynuma vuruyor. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم عنك ، ولكن بعد يومين هذا السرج أرهق رقبتي |
- Evet, sadece yüzüme, kulaklarıma, boynuma ve ellerime. | Open Subtitles | فقط على وجهي و أذناي و رقبتي و يداي , أجل |
boynuma birsey gecirdi, bir mendil ya da baska birsey.. | Open Subtitles | لقد وضع شيئا حول عنقي منديل قماش أو شيء كهذا |
Bir Rus gangsteriyle aynı hücreyi paylaşmıştım ve bana çok yüksek sesle konuştuğumu ve eğer kesmezsem taşaklarımı boynuma dolayacağını söylemişti. | Open Subtitles | كنت في زنزانة مع رجل عصابات روسي ةقال بأن أتكلم بصوت مرتفع وإن لم اتوقف سيقوم بربط كرات قضيبي في عنقي |
Bilmediğim ya da anlamadığım bir şeyi boynuma taktım. | Open Subtitles | لقد وضعت شيئاً لا أعرفه حتى.. أو أفهمه وهو تحت رقبتي وعلى جلدي. |
Arada bir yanaşıp yanağımı okşadı, boynuma elledi. | Open Subtitles | ثم كل مرة واحدة في حين، عنيدا وتتكئ على والسكتة الدماغية شعري، ثم المس رقبتي. |
Bu çocuğun kollarını boynuma dolamasını ve "Seni seviyorum" demesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ ذلكَ الطِفل أن يضعَ يديهِ حولَ رقبتي و يقول، "أحبُك" |
Evet, bu konuya gelince, arkamda oturan ve devamlı boynuma birşeyler dokunduran, çocuk, iyi birine benziyor. | Open Subtitles | نعم، تعال للتفكير به، الطفل خلفي الذي إستمر بنقر بوجيرز في رقبتي بدا مثل الرجل اللطيف جدا |
Böylece düşlediğim herkes olabilirdi bir keresinde boynuma sarılan şu ingilizce sınıfımdaki çocuk dışında tabi ki. | Open Subtitles | يمكنني أن أتخيّل بأنّه أي شخص أردت، ليس من المحتمل ذلك الرجل غريب الأطوار في صف الإنجليزية الذي نفخ على رقبتي مـرة. |
Artık uysal bir ev kedisi olduğumdan boynuma bir zil bağlayın ve karnımı kaşıyın çocuklar. | Open Subtitles | ضعوا جرساً حول رقبتي وتحسسو بطني يا أطفال لأني الآن قطة منزل مطيعة |
Tabii. Tetherball* ipini boynuma dolamaya başladıklarında da hatırlarım bunu. | Open Subtitles | أجل، سأتذكر هذا عندما يشدّون حبل الكرة حول رقبتي |
Röportajın ortasında, Regis cebinden bir kalem çıkarıp boynuma saplayıp şöyle diyebilir: | Open Subtitles | وفجأة وسط الحوار يخرج قلم رصاص من جيبه ويطعنني في رقبتي خذ هذا أيها الزنجي اللعين |
Yüzünü görmeden önce boynuma şırıngayla bir şey enjekte etti. | Open Subtitles | لقد غرز الإبرة في عنقي قبل أن أرى وجههُ حتى |
boynuma yakın bir yerde. Her zaman üzerimde taşıyorum. | Open Subtitles | أنا أحتفظ به حول عنقي وأرتديه في جميع الأوقات |
Yıllardır hayalini kurduğum Gümüş Kadehi boynuma asmak için ne kadar beklediğimi tahmin edemezsin. | Open Subtitles | إنني أحلم منذ أمد بعيد ..أن ألبس الكأس الفضي حول عنقي |
Ellerin boynuma dolanmış şekildeyken doğru bir şekilde yapamadım. | Open Subtitles | لم أستطع القيام به بالشكل الصحيح وذراعك حول عنقي |
Kelimenin tam anlamıyla boynuma kadar bir toplu mezarın içindeydim hiç romantik değil. | Open Subtitles | لقد كنت غارقة حتى عنقي في قبر كبير بكل معنى الكلمة و ليس لأسباب رومناسية |
boynuma bir ip bağlasana. İhtiyacın olduğunda çekersen gelirim. | Open Subtitles | لماذا لا تضع حبلاً حول رقبتى وتجذبه عندما تحتاج إلىّ |
Seninle azıcık benzediğimizi düşünseydim... boynuma bir ip geçirirdim. | Open Subtitles | لو فكرت اننا متشابهان ولو بأمر تافه لكنت اربط حبلا حول عنقى. |
boynuma sarıl ve o şekilde yüzeyim. | Open Subtitles | أمسك برقبتي فحسب و سأسبح لكلانا |
Odaya maskesiyle girer ve boynuma taktığı o şeyi kontrol ederdi. | Open Subtitles | يأتي للغرفة وهو يضع قناعاً، ليتحقق من تلك الآلة التي بعنقي |
boynuma çok sıkı tutun. Haydi. Çok sıkı tutun. | Open Subtitles | امسكِ بعنقى بقوة هيا , امسكى بقوة |