Görülmez fakat farklı boyutlar arasında, bir deprem çatlağı gibi. | Open Subtitles | إنه خفيٌ لكنه قد يسبب . زلزالاً بين الأبعاد |
Görülmez fakat farklı boyutlar arasında, bir deprem çatlağı gibi. | Open Subtitles | إنه خفيٌ لكنه قد يسبب . زلزالاً بين الأبعاد |
Evet, boyutlar arasında noktalar olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعم، نحن نعرف أن هناك نقاط إتصال بين الأبعاد في كل مكان. |
Sen bir fenersin, boyutlar arasında ışıldayıp ona rehberlik ediyorsun. | Open Subtitles | أما انت فعبارة عن فانوس يشع عبر الأبعاد مرشدا اياها الى الوطن الى عالم |
O zamandan beri zaman ve uzay, hatta boyutlar arasında birbirlerine özlem duyuyorlardı, bu bir hayalet hikâyesi değil, ...bu bir aşk hikâyesi. | Open Subtitles | منذ ذاك و هم يحنان الى بعضهما عبر الزمكان و عبر الأبعاد هاته ليست قصة أشباح |
Daha çok psişik bir iz gibi. Çan sayesinde boyutlar arasında sıkıştım. | Open Subtitles | إنّي أشبه ببصمة روحانية، عالق بين الأبعاد بفضل جرس الجحيم. |
Daha çok psişik bir iz gibi. Çan sayesinde boyutlar arasında sıkıştım. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}،إنّي أشبه ببصمة روحانية عالق بين الأبعاد بفضل جرس الجحيم. |
Zaman gibi boyutlar arasında geçiş yapabilen tek şey yer çekimi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي بوسعه أن يمر عبر الأبعاد مثل الوقت هي الجاذبية. |