Tüm evreni on saniye geriye yollayan cep boyutunda bir cihaz! | Open Subtitles | جهاز بحجم الجيب يقوم بإعادة الكون كله عشر ثوان إلى الوراء |
Birkaç gün içinde benden SUV boyutunda bir paket bekle. Nasıl yani? | Open Subtitles | وخلال أيام قليلة، توقع أن يصلك منّي طرد بحجم سيارة رباعية الدفع. |
Yalnızca Çin her iki yılda bir New York şehri boyutunda bir mega kenti ekliyor. | TED | إن الصين وحدها تقوم بإضافة مدينة كبيرة بحجم مدينة نيويورك كل سنتين. |
Teori, Mars boyutunda bir cismin yeni Dünya'ya çarptığını ve Ay'ın, gezegen etrafındaki yıkıntı disklerden oluştuğunu ifade ediyor. | TED | تنص هذه النظرية على أن جسمًا بحجم كوكب المريخ اصطدم بكوكب الأرض اليافع، وتشكل القمر من قرص الحطام حول هذا الكوكب. |
Onların çevresinde dünya boyutunda bir gezegeni görmek ise bugün için imkânsız. | Open Subtitles | محاولة رؤية كوكب بحجم الأرض يدور حول أحدهم ، هو شيء مستحيل حتى هذه اللحظة |
Yüzündeki gülümseye bakılırsa önlüğünde parmak boyutunda bir şey olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً، بالحكم من الأبتسامة اللتي على وجهك. سأقول أنها فجوة بحجم الأصبع في مريلتك. |
Mars boyutunda bir şey 4,5 milyar yıl önce Dünya'ya çarptı. | Open Subtitles | ضرب الأرض شيءٌ بحجم المريخ قبل 4 بلايين عام تقريبًا |
Aspirin boyutunda bir şey. Bazı motorlarla birlikte kum tanesi kadar ufak bir şey. | Open Subtitles | بحجم حبة الاسبرين مع بعض المحركات الصغيرة بحجم حبة الرمال |
Ancak böcek boyutunda bir asker düşünün. | Open Subtitles | لا يمكنني إخباركم. لكن فقط تخيلوا جندي بحجم الحشرة |
Eğer iyi meleklerin yoksa ki bundan şüpheliyim bu oda boyutunda bir dosyada suçlarının kanıtlarını tuttuğumuzu bilmelisin. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك الملائكة خير وافترض هذا يجب أن نعرف أن جمعنا ملفا بحجم هذه الغرفة لتوثيق جرائمك |
Şimdi, kürdan boyutunda bir kemik parçası buldunuz. | Open Subtitles | لقد عثرت على عظمة بحجم كسرة الاسنان |
İkinci duvar resminde de insan boyutunda bir fare bulabilirsek, bir tekerleği çevirecek ve şişman bir adam da bir yandan çığlık atarak çiğ et yiyecek. | Open Subtitles | وهذه عجلة هامستر سنصنعها لتكون بحجم الإنسان وسنضعا بجانب اللوحة الجدارية إن استطعنا صنعها ، ونجعلها تدور باستمرار وسيكون هناك شخصٌ بدين داخلها طوال الوقت يحب الصراخ وأكل اللحم النيء الذي ينزف دماً |
Antarktika boyutunda bir egosu vardır. Aynı benim gibi. | Open Subtitles | لديه غرور بحجم القارة القطبية مثلي |
Öyleyse, nasıl oluyor da Jüpiter boyutunda bir gezegen Merkür'ün yörüngesi kadar bir yakınlıkta ne arıyor? | Open Subtitles | ...فلماذا كوكبٌ بحجم المشتري ما الذي يفعله داخل مدارٍ كعطارد؟ |
Bir ayakkabı kutusu boyutunda bir kutu paketlemişti. | Open Subtitles | قامت هي بتغليفه، صندوق بحجم الحذاء |
Harika. Tek ihtiyacımız kamyon boyutunda bir mıknatıs. | Open Subtitles | ـ رائع، إننا بحاجة لمغناطيس بحجم شاحنة |
Montana boyutunda bir davanız var anlamında "mont" olsun. | Open Subtitles | .. ما رأيك بـ "مونت" مثل "كبير بحجم "مونتـانا |
Küçük Orion gemisi, elinizde Orion gibi Empire State boyutunda bir gemi varken Orion'un yapacaklarını yapabilmesi için gereken kimyasallar. NASA'nın projeye hiçbir ilgisi yoktu hatta projeyi öldürmeye çalıştılar. | TED | سفينة أوريون الصغيرة -- وما سيحتاجه لفعله هو ماسيفعله أوريون مع المواد الكيميائية أنت تملك سفينة بحجم مبنى الإمباير ستيت. وكالة الفضاء الأمريكية ناسا لم تكن مهتمة. |
Ra'nın büyük piramit boyutunda bir gemisi vardı. | Open Subtitles | رع لدية واحده بحجم الاهرامات. |
Atlanticnet boyutunda bir şirketin halkla ilişkiler kampanyanın baskısını hissetmeye başlaması birkaç günden daha uzun sürer. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أكثر من بضعة أيام لشركة بحجم (أطلانطيكنت) لتبدأ الشعور بالضغط جراء حملتكِ عليها إذا فعلوا أصلاً |