ويكيبيديا

    "boyutundaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بحجم
        
    Seçilen, Mars boyutundaki çarpma aygıtı oldu çünkü o Ay'ı oluşturabilirdi ve Dünya gününün uzunluğunu oluşturabilirdi. TED اخترنا جسمًا بحجم المريخ لأن بإمكانه تكوين القمر كما ستنتج عنه المدة التي يستغرقها اليوم على كوكب الأرض.
    Harita boyutundaki şeyleri alacak kadar büyük mü? Open Subtitles أهى كبيرة بما يكفى لتصوير ورقة بحجم خارطة؟
    Küçük bir kamyon boyutundaki bu yanan magma topları yaklaşık 8 ton ağırlığındaydı. Open Subtitles هذه القطع المشتعلة من الحمم البركانية كانت بحجم شاحنة صغيرة ويصل وزنها حتى ثمانية أطنان
    Geçip giderlerken bir atom boyutundaki titreşimleri bile algılayabilirler. Open Subtitles ويمكنهم الكشف عن الاهتزازات التي بحجم الذرة بينما يجرفون.
    Küçük bir kasabada, midilli boyutundaki bir kurt cesedini taşıyoruz, Kesin farkedileceğiz. Open Subtitles حامِلين جُثّة ذئب بحجم الفَرس عَبر مَدينة صَغيرة، سنُلاحَظ.
    Ardından onu server boyutundaki kutuya sığacak şekilde küçültebildik. TED بعدها استطعنا تقليصه لصندوق بحجم خادم.
    Ancak bir saray boyutundaki gemi suda yüzebilecek miydi? TED لكن هل يمكن لقاربٍ بحجم قصرٍ أن يطفو؟
    Teori Ay ile ilgili birçok şeyi açıklayabiliyor, fakat büyük bir kusuru var: Ay'ın çoğunlukla Mars boyutundaki gezegenden oluştuğunu ve Dünya ile Ay'ın farklı materyallerden oluştuğunu öngörüyor. TED يمكن لهذه النظرية تفسير الكثير من الأمور المرتبطة بالقمر، لكن تتخللها ثغرة كبيرة: فهي تتنبأ أن القمر تكوّن تقريبًا وبشكل كلي من كوكب بحجم المريخ، وأن الأرض والقمر تكوّنا من عناصر مختلفة.
    Jim ay boyutundaki bir pinpon topuna bile vuramaz. Open Subtitles "جيم " لا يستطيع ضرب كرة تنس الطاولة إذا كانت بحجم القمر
    Aslında çok basit hidrojen yakıtıyla dolu, pirinç tanesi boyutundaki tek bir hedefe odaklanmış 200 lazer ışını demetinin yoğunlaşmış enerjisini kullanıyor. Open Subtitles الفكرة أنك تستخدم 200 شعاع ليزر على جزء بسيط بحجم حبة الأرز مليئ بالوقود الهيدروجيني فالمغزيأنهبعداندماجالمواد...
    "Ardından Harry küçük bir sözlük boyutundaki yumruğunu uyuşturucu satıcısının boğazına geçirdi." Open Subtitles "ثم وجه قبضته، التي حجمها بحجم قاموس جيب، "لحنجرة مروج المخدرات"
    Gördüğünüz yapılar bakteri boyutundaki mitokondriler. TED البنى التي ترونها هي الجسيمات الكوندرية (ميتوكوندريا) و هي بحجم الباكتريا.
    Bu, Avusturya boyutundaki bir ülkenin Gayrisafi Milli Hasılası. TED هذا بحجم إجمالي الناتج المحلي (GDP) لدولة مثل النمسا.
    Ve bir dağ boyutundaki bir nesneden söz ediyoruz. Open Subtitles وإننا نتكلّم عن شئ بحجم جبل
    Dünya boyutundaki gezegenleri tespit etmek çok zordur. Open Subtitles يصعب رصد كواكب بحجم الأرض
    Çeyreklik boyutundaki bir şarapnel parçası seni tam da yerinden vuruyor. Open Subtitles ثقب أوسطي بحجم قطعة شطية
    Bu alıcıda, Arecibo vericisi boyutundaki 1,000 ışık yılı mesafedeki şeyleri tespit edecek hassasiyet var. Open Subtitles هناك ما يكفي من الحساسية على ذلك المتلقي للكشف عن ناقل بحجم (أريسيبو) -من ألف سنة ضوئيّة .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد