Kuzey Kutbu broşunu da unutma. | Open Subtitles | ويبدو انك كدت ان تنسى دبوس القطب الشمالي خاصتك |
- Sırt çantanda hava kuvvetlerinin broşunu gördüm. | Open Subtitles | لاحظت دبوس القوة الجوية على حقيبة ظهركي خاصة والدك؟ |
Yapay elmas broşunu gördüğüm zaman küçük berbat bir mağazadaydık. | Open Subtitles | وكنا في هذا المتجر الصغير حينما رأيت بروش حجر الراين |
Hayır, büyükannemin broşunu bulduğumuzda bitecek işimiz. | Open Subtitles | لا ، ننتهي عندما نجد بروش جدتي |
Kolejdeki son senemde onun broşunu takardım. | Open Subtitles | وضعت دبوسه في الكلية لمأرهمنذمدة ،والآن... |
Kolejdeki son senemde onun broşunu takardım. | Open Subtitles | وضعت دبوسه في الكلية لمأرهمنذمدة ،والآن... |
Bekle. Buna inanmayacaksın. Bree, büyükannenin broşunu bulmuş. | Open Subtitles | لن تصدق هذا وجدت "بري" دبّوس جدتك المفقود |
broşunu ver istersen, tamir ettireyim. | Open Subtitles | بولا, تستطيعى اعطائى البروش لكى اتمكن من اصلاحه |
Düşünün ki, King'in broşunu değişteren içerdeki köstebek,... bir adam değil de bir kadın olsun? | Open Subtitles | لنفترض ان هذا الرجل بالداخل "انه بدل دبوس "كينج انه امراه من الداخل |
broşunu mu? | Open Subtitles | دبوس الزينة خاصتك؟ |
Halandan broşunu ödünç aldım. | Open Subtitles | . دبوس إقترضته من عماتك ..... |
"Büyük bir hayranımız olduğunuz için lütfen Dona Fausta'nın dizide taktığı bu Obregon broşunu kabul edin. | Open Subtitles | "لكونكِ معجبة كبيرة، إقبلي رجاءاً دبوس (أوبريغون) المزخرف هذا... -الذي إرتدته (دونيا فوستا) في المسلسل" ." |
Ama büyükannemin broşunu kurtardım. | Open Subtitles | رغم ذلك أنقذت بروش غراني |
Büyükannemin broşunu? | Open Subtitles | بروش" لجدتي" |
Sana broşunu verecekmiş! | Open Subtitles | سوف يعطيكِ دبوسه |
"Büyükannemin broşunu nasıl kaybedersin? | Open Subtitles | كيف تضيّعين دبّوس جدتي؟" "! |
Ametist broşunu bana bırakacağını söylerdi hep, bir de anı olarak kendi yaptığı tablolardan birini. | Open Subtitles | لدرجة انها قالت انها ستترك لى البروش الزمرد خاصتها بعد وفاتها وأحدى لوحاتها كتذكار لها |