Bror, beni dinle. Hayatımda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | (برور)، أسمعنى ليس لدي فُرصة أخرى مطلقاً |
Fildişlerini Berkeley Cole'a söyleyin. Bror onu tanır. | Open Subtitles | ذْكُري (بيركيلي كول) بالعاج (برور) يعرفه |
Bror boşanmak istediğini söyledi. Evlenmek istediği birini bulmuş. | Open Subtitles | (برور) طلب مني الطلاق وجد واحدة ما تود الزواج منه |
Bror Holmberg ve ailesine kişisel koruma sağlamalıyız. | Open Subtitles | برور هولمبرغ) وأسرته) يفترض أن يكون لديهم الحماية الشخصية |
Bror, yakında sömürge olacağımızı söylüyor. | Open Subtitles | (برور) يقول بأنّنا سنكون مستعمرة قريباً |
Bror, tamam. Ama Denys'i turist gezdirirken düşünemiyorum. | Open Subtitles | (برور) نعم، لكن (دنيس) خرج للسياحة؟ |
Bror'la vedalaştım. | Open Subtitles | قلت وداعا لـ (برور) |
Bror kasabaya taşındı. | Open Subtitles | (برور) إنتقل إلى البلدة |
Bror Holmberg. | Open Subtitles | برور هولمبرغ). |
Bror Holmberg mi? | Open Subtitles | برور هولمبرغ)؟ |