Lütfen eşyalarımı toplayıp bu adresteki depoya gönderin. | Open Subtitles | من فضلك دعهم ينقلون مكتبي و أغراضي في المخزن على هذا العنوان ما الذي حصل ؟ |
O konuşmayı da bu adresteki güvenli bir telefona yönlendirmişler. | Open Subtitles | وعبر خط آمن موجود في هذا العنوان |
bu adresteki Epsilon Şirketi'ne kayıtlı çalıntı bir Mercedes bulduk. | Open Subtitles | وجدنا سيارة "مرسيدس" مسروقة مسجلة بأسم شركة "إيبسلون" -في هذا العنوان |
İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. | Open Subtitles | "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه" |
İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. | Open Subtitles | "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه" |
Asi, bu adresteki Matt Parkman'ı kurtarmamızı söylemişti. | Open Subtitles | ريبيل) قال أن ننقذ (مات باركمان) في هذا العنوان) |
Asi, bu adresteki Matt Parkman'ı kurtarmamızı söylemişti. | Open Subtitles | ريبيل) قال أن ننقذ (مات باركمان) في هذا العنوان) |