Ancak ilgini çekmekte başarısız olduysam elbette bu aramayı görmezden gelebilirsin. | Open Subtitles | لكن إن فشلتُ في إثارة اهتمامك، فاعتبر هذه المكالمة لم تكُن. |
Eğer ki hattı düşürmeye çalışırlarsa ve bu aramayı kapatmaya... | Open Subtitles | حتى لو كانت مقطوعة حاول توصيل هذه المكالمة |
Bütün iletişim analistleri, bu aramayı kopyalayın ve bütün sunucularımızdan filtreleyin. | Open Subtitles | .إلى كل المحللين، ليتم نسخ هذه المكالمة وعمل فيلتر لها عبر كل السيرفرات |
Masraf 16 kereden daha fazla, hatta 32 ama bu aramayı yapmak zorundayım. | Open Subtitles | لتكن 16 أو 32 مرة أكثر ولكن يجب أن أقوم بهذه المكالمة |
Bana bu aramayı yaptıracak kadar ciddi. | Open Subtitles | إنها خطيرة بما يكفي لتجعلني أقوم بهذه المكالمة |
Tamamdır. Arayan Bauer. Başkan'ın personelinin bu aramayı duymasını istiyor. | Open Subtitles | لك ذلك، إنّه (باور)، يريد لموظفي الرئيس أن ينضموا لهذا الإتصال. |
Silver eğer bu aramayı yapmamış olsaydın ne olacağını düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | سيلفر , لو لم تقومي بعمل تلك المكالمة لا أريد أن أفكر فيما كان سيحدث وقتها |
Chuck, bu aramayı yapmanın benim için ne kadar zor olduğunu biliyorsun. -Dinliyorum. | Open Subtitles | شاك , تعلم كم اجراء هذه المكالمة صعب علي انا استمـع |
Onlara seninle görüşmediğimi söyledim ama tek bildiğim, bu aramayı izliyor oldukları. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أنني لم أتواصل معك لكن حسبما أعرف، فهم يتعقبون هذه المكالمة |
Aslında, bu aramayı izleyebilirmisiniz? | Open Subtitles | في الحقيقة، هل يمكنكِ تعقّب هذه المكالمة ؟ |
Başarılı olduğumuza çok sevindim Harold, ama dürüst olmak gerekirse bu da bu aramayı çok daha zor hale getiriyor. | Open Subtitles | أنا سعيد لأننا نحقق نجاحا، هارولد لكن لأكون صادقا هذا النجاح جعل هذه المكالمة أصعب |
Şairin sesi, bu aramayı yapan kişinin sesiyle doğrudan eşleşiyor. | Open Subtitles | صوت الشخص الذي بالمكالمة مطابق تماماً للذي قام بالرد على هذه المكالمة |
bu aramayı neden yaptınız, efendim? | Open Subtitles | لماذا أجريت هذه المكالمة يا سيدي؟ |
bu aramayı kaçıramam. | Open Subtitles | لا استطيع ان افوت هذه المكالمة |
Sen Danny'le bu sabah Halawa'dan ayrıldıktan hemen sonra Duclair bu aramayı yapmış. | Open Subtitles | دوكلير) أجرى هذه المكالمة) مباشرةً بعد أن تركته أنت و (داني) هذا الصباح |
bu aramayı yedi dakika önce bekliyordum. | Open Subtitles | توقعت هذه المكالمة منذ سبع دقائق |
bu aramayı yapabilmek için büyük jüriyi terketmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد خرجتُ من أمام هيئة المحلفين .لأقوم بهذه المكالمة |
bu aramayı her zaman yapabilirim. | Open Subtitles | يمكنني القيام بهذه المكالمة أي وقت |
Eğer bu aramayı yaparsanız. | Open Subtitles | إذا قُمت بهذه المكالمة |
Tamamdır. Arayan Bauer. Başkan'ın personelinin bu aramayı duymasını istiyor. | Open Subtitles | لك ذلك، إنّه (باور)، يريد لموظفي الرئيس أن ينضموا لهذا الإتصال. |
bu aramayı yapmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن الوقت قد حان لإجراء تلك المكالمة |
bu aramayı cevaplamış olabilecek her çalışanla konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد التحدث الى من استلم تلك المكالمة |