Bu valiz tozlu, güneş rengini açmış bu bölgenin dışında bir yerde. | Open Subtitles | تلك الحقيبة ممتلئة بالتراب إبيضت من الشمس بعيدا عن تلك المنطقة هنا |
bu bölgenin benim ve Makedon ordularımın hakimiyeti altında olduğunu ilan ediyorum. | Open Subtitles | لقد أعلنت أن تكون هذه المقاطعة تحت حكمي المباشر وحكم المقدونيين |
Duyduğum kadarıyla bu bölgenin halkı Stockton'daki kampa sürülmüş. | Open Subtitles | كما سمعت الناس من هذه المنطقة قد سيقوا إلى مخيم في ستوكتون |
bu bölgenin tehlike altında olduğuna inanmak için nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للأعتقاد بأن هناك تهديد وشيك لهذا الموقع. |
Ayrıca bu bölgenin iyi eğitim alması yönündeki bağlılığımı köreltmeyecektir... | Open Subtitles | كما أنه لن يضعف التزامي لتحسين التعليم في هذه المنطقة... |
bu bölgenin kontrolünü ele alıyorum. | Open Subtitles | أطيعوا أوامري حرفياً |
Ben Piskopos Dufour, bu bölgenin piskoposuyum. | Open Subtitles | أنا السيد ديفور أسقف هذه الأبرشية |
İşte bu bölgenin gelişimine bakan MR çalışmaları büyüme çağında değişimin oldukça çarpıcı olduğunu gösterdi. | TED | لذا أظهرت دراسات التصوير بالرنين المغناطيسي بالنظر لهذه المنطقة بأنها تخضع لتطورات مهولة خلال فترة المراهقة. |
Ve bu kanalın içinde birleşip bu bölgenin içine süzülüyorlar | TED | تتجمع كلها في هذه القناة هنا و التي بدورها تصرف الى تلك المنطقة. |
Peki son olarak bu bölgenin yüz tanıma için gerekli bölüm olduğunu kesinleştirdik mi? | TED | إذن، هل تأكدنا نهائيا من كون تلك المنطقة ضرورية لتمييز الوجوه؟ |
Daha MÖ 1900'lerde, bu bölgenin insanları, yerel kakao ağacının tohumlarını pişirmeyi öğrenmişlerdi. | TED | بالعودة إلى العام 1900 قبل الميلاد، تعلّم أبناء تلك المنطقة كيفية إعداد الحبوب من شجرة الكاكاو المحلية. |
bu bölgenin valisiyim, ama beni Tanrı olarak düşünebilirsin. | Open Subtitles | أنا حاكم هذه المقاطعة لكن يمكنك أن تعتبرني الزعيم الروحي |
bu bölgenin insanlarına hizmet ettiğimden dolayı onur ve ayrıcalık hissetmişimdir. - Girin. | Open Subtitles | أل كان شرف وامتياز خدمة الناس في هذه المقاطعة |
bu bölgenin en önemli cazibesini geri kazandıracağız. | Open Subtitles | نحن ستعمل على استعادة هذه المقاطعة الجذب الأكثر أهمية. |
Duyduğum kadarıyla bu bölgenin halkı Stockton'daki kampa sürülmüş. | Open Subtitles | من ما سمعت البشر من هذه المنطقة اتجهوا إلى المخيم في ستكتون |
Güven bana. bu bölgenin belediye meclis üyesiyim. | Open Subtitles | انا قنصلي من هذه المنطقة |
- bu bölgenin senatörü. | Open Subtitles | -إنها السيناتور . و هي من هذه المنطقة. |
bu bölgenin tehlike altında olduğuna inanmak için nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للأعتقاد بأن هناك تهديد وشيك لهذا الموقع. |
Biz Soubeyranlar bu bölgenin en büyük ailesiyiz. | Open Subtitles | عائلتنا هي أهم عائلة في هذه المنطقة |
Bildiğiniz gibi bu bölgenin yüksekliği yaklaşık olarak 625 metre 0,6 santimdir. | Open Subtitles | "للإختباء" الإرتفاع المتوسط في هذه المنطقة هو 2057 قدماً وإنشين وربع مع إستثناء واحد |
bu bölgenin kontrolünü ele alıyorum. | Open Subtitles | أطيعوا أوامري حرفياً |
Ben Monsenyör Dufour, bu bölgenin piskoposu. | Open Subtitles | أنا السيد ديفور أسقف هذه الأبرشية |
Burası bu bölgenin Aborjin insanları ve toprağın geleneksel sahipleri olan Ananguların kutsal toprağı. | TED | وهي أرض مقدسة لأناننيو، وهم السكان الأصليون لهذه المنطقة وأصحاب الأرض القُدامى. |