Şubeniz Bu büyüklükte bir parayı idare edebilir, değil mi? | Open Subtitles | افترض أن فرع بهذا الحجم يستطيع التعامل مع هذه الأموال |
Bu büyüklükte bir osteoma, başağrısı, sinüzit... hatta daha kötü şeylere sebep olabilir. | Open Subtitles | ورم عظمي بهذا الحجم يمكن أن يسبّب صداعا وجيوب أنفية ، وربّما أسوأ |
Ortalamada Bu büyüklükte bir eser gördüğünüz gibi on saniyemi alıyor. | TED | في المتوسط يتطلب مني رسم لوحة بهذا الحجم كما ترون 10 ثواني. |
Şirket Bu büyüklükte bir vericiyi nereye saklamış olabilir? Bir şekilde bunu becerdiler. | Open Subtitles | لا أدري أين خبأت الشبكة شيئاً بذلك الحجم و لكنهم نجحوا في ذلك |
Ne de Bu büyüklükte bir gözlem yeteneklerine sahip olduklarını. | Open Subtitles | و ليس لديهم مثل هذه القُدرة لقطع المراقبة بمثل هذا الحجم من القُدرات |
26 terabayt da yaklaşık Bu büyüklükte bir bilgisayar sistemine sığar. Linux sürücüleri ile birlikte toplamda 60000 dolara mâl olur. | TED | تتسع 26 تيرا بايت في نظام كمبيوتر تقريباً بهذا الحجم على سواقات لينوكس الدوارة, و تكلفتها بحدود 60,000 دولار |
Limanda Bu büyüklükte bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا بد من أن هناك وسيلة فى ميناء بهذا الحجم |
Biz balık avlamaya gittik. Neredeyse Bu büyüklükte bir kedi balığı yakalıyorduk. | Open Subtitles | ذهبت مع الرفاق للصيد، كدت أصيد سمكة بهذا الحجم |
Bu büyüklükte bir odada, dört gündür barut kalıntısının kokusunu alabilirdin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَشُمَّ بقيّةَ البارودِ في غرفة بهذا الحجم لمدو أربعة أيام |
Yediğiniz şeylere dikkat edin, benimkinde işte Bu büyüklükte bir hamamböceği vardı. | Open Subtitles | من الأفضل أن تحذروا من هذا الطعام اللعين لأنه كان يوجد صرصار في طعامي , كان بهذا الحجم |
Restoranlar için Bu büyüklükte bir balığın bölünmesi firelerin ve maliyetlerin azaltılması için daha kolay. | Open Subtitles | السمك بهذا الحجم هي أسهل للمطاعم ل تفتيت والتقليل من التخفيضات وأجزاء غريبة الحجم. |
İçmiş olsa bile Bu büyüklükte bir adamı gitmek istemediği bir yere götürmek zor olurdu. | Open Subtitles | لن يكون سهلاً طرح رجل بهذا الحجم حيث لا يريد الذهاب |
Sorun şu ki; Bu büyüklükte bir dalga yaratmak benim kadar zeki biri için bile üç gün sürer. | Open Subtitles | لكن لصنع موجةٍ بهذا الحجم في مكانٍ بهذه الضخامة، بعقلٍ عبقريٍ مثلي، سيستغرق 3 أيام |
Bu büyüklükte bir sürü, günde bir kez avlanır ve her şey paylaşılır. | Open Subtitles | مجموعة بهذا الحجم تقتل يومياً و كل شئ يتم مشاركته. |
Bu büyüklükte bir beyin anevrizması ameliyatının başarılı olma ihtimali yaklaşık %30. | Open Subtitles | فرصة نجاح العملية لتمدد اوعية دماغي بهذا الحجم هي ما يقارب ال30 في المائة |
Bu büyüklükte bir volkanda büyük bir patlama olsa muhtemelen Missouri'nin yanındaki her eyaleti doldururdu. | Open Subtitles | فإنه سوف يستولي على الصورة إذا حدث إنفجار كبير ..فإن بركان بهذا الحجم ربما يغرق ولاية ميسوري من كل جانب |
Bu büyüklükte bir cisim büyük bir şehri hatta küçük bir eyaleti bile yok edebilir. | Open Subtitles | جسم بهذا الحجم يمكنه أن يهلك عاصمة أو حتى دولة صغيرة |
Bu büyüklükte bir birimi idare edecek yeterlilikte değilim. | Open Subtitles | يجب على شخص ما ان يرتقى ويحل محله, وانا سعيده بالمساعدة , لا تفهمينى خطأ, ولكن انا لست مؤهلة لادارة قسم بهذا الحجم. |
Şirket Bu büyüklükte bir vericiyi nereye saklamış olabilir? Bir şekilde bunu becerdiler. | Open Subtitles | لا أدري أين خبأت الشبكة شيئاً بذلك الحجم و لكنهم نجحوا في ذلك |