Bay Peterman'ın Bu biletleri bize vermesi ne büyük bir incelik. | Open Subtitles | كان لطيف من السيد بيترمان أن يقدم لنا هذه التذاكر |
Süngerlerimi geri istiyorum. - Kazansaydık, Bu biletleri satar mıydın? | Open Subtitles | هل كنت ستبيع هذه التذاكر اذا كنا نحن الفائزين أنا أراهن انك لما كنت |
- Kazansaydık, Bu biletleri satar mıydın? | Open Subtitles | هل كنت ستبيع هذه التذاكر اذا كنا نحن الفائزين أنا أراهن انك لما كنت |
Bu biletleri satacağım, ve zengin olacağız. Zengin! | Open Subtitles | ثم سأبيع تلك التذاكر وسنكون أغنياء أغنياء |
Bize Bu biletleri aldığım için çok mutluyum. Çeviren: kermitthegray İyi seyirler. - Selam. | Open Subtitles | انني سعيد للغايه اني اشتريت تلك التذاكر لنا عجيب, انه صباح هاديء جدا |
Bu biletleri de, bize muhtemelen olanlardan dolayı kendini kötü hissettiği için verdi. | Open Subtitles | لقد أعطانا هذه التذاكر بسبب كونه حفل مزري |
Yani, senin yerinde olsam, Bu biletleri satardım. | Open Subtitles | لذا لوكنت مكانك لبعت هذه التذاكر يمكنني مساعدتك في ذلك |
Bu biletleri altı ay saklayıp da altı saat içinde kaybettiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق بعد بأن لدي هذه التذاكر منذ 6 أشهر، |
Tamam, güzel. Çünkü Bu biletleri muhtemelen karaborsada aldığımın iki katına satacağım. | Open Subtitles | رائع، استطيع حتما إعادة بيع هذه التذاكر بالضعف |
Bu biletleri çöpe atmak büyük aptallık olur. | Open Subtitles | وأعتقد أنه سيكون من العار الحقيقي لإضاعة هذه التذاكر. |
Bu biletleri de, bize muhtemelen olanlardan dolayı kendini kötü hissettiği için verdi. | Open Subtitles | أنه من المُحتمل أعطانا هذه التذاكر لأنه يشعر بالأسى حيال كل شيء |
Bu biletleri de, bize muhtemelen olanlardan dolayı kendini kötü hissettiği için verdi. | Open Subtitles | أنه من المُحتمل أعطانا هذه التذاكر لأنه يشعر بالأسى حيال كل شيء |
Lütfen, oyunum için Bu biletleri kabul edin. | Open Subtitles | رجاءً خذي هذه التذاكر المجانية لمسرحيتي |
Bu biletleri bulana kadar canım çıktı. | Open Subtitles | لقد توسلت كثيراً للحصول على هذه التذاكر |
Bu biletleri isteyen herkese dağıt. | Open Subtitles | وزّع هذه التذاكر إلى أي شخص يأخذ منها |
Bu biletleri bulmak gerçekten çok zor. | Open Subtitles | تلك التذاكر كان من الصعب الحصول عليها |