Sanki Bu bileziği daha önce bir yerde görmüştüm. | Open Subtitles | يبدو أننى رأيت هذا السوار فى مكان ما من قبل |
Bu bileziği takside buldular. | Open Subtitles | لقد وجدوا هذا السوار في سيارة الأجرة |
Bu bileziği Megan'a doğum günü için vermiştim. | Open Subtitles | أهديتها هذا السوار في عيد ميلادها. |
Joe, eğer bu otelden canlı çıkarsak, Bu bileziği satarız, parayı alıp | Open Subtitles | (جو) لو خرجنا سالمين من هذا الفندق أتعرف ماذا سنفعل؟ سنبيع هذا السوار ونأخذ ثمنه |
Yerinde olsaydım, Bu bileziği alır, yüzüne fırlatırdım. | Open Subtitles | (سكّر) لو كنت بمكانك لأخذت هذا السوار وقذفت به في وجهه |
Bu bileziği satmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد بيع هذا السوار |
Eğer Bu bileziği Lex'e verirsem senin sırrına biraz daha yaklaşmış olacak. | Open Subtitles | (الآن، لو أسلم هذا السوار إلى (ليكس فسيقترب أكثر من سرك |
Bu bileziği 1938'de Kraliçe Charlotte'ın balosunda bir aktris kullandı. | Open Subtitles | كان هذا السوار ملك لإحدى النساء اللاتي حضرن حفلة الملكة (تشارلوت) عام 1938 |
Bu bileziği Bayan Marsha Tubbs'a sattık. | Open Subtitles | بعنا لتوّنا هذا السوار (للسيدة (مارشا توبس |
Ooo. Bu bileziği sevdim. | Open Subtitles | . اوه , احببت هذا السوار |