Ama bu binaları onlar inşa etmemişler ve bu taşları oymamışlardı. | Open Subtitles | لكن الهمج لم يصنعوا هذه المباني الهمج لا ينحتون هذه الحجارة |
E peki bu binaları sanatsal deneyimimin genişlemesi ve büyümesi olarak düşünmeye başlayabilir miydim? | TED | ولذا فكرت، هل هناك طريقة أستطيع من خلالها البدء بالتفكير بشأن هذه المباني كامتداد أو توسع لممارستي الفنية؟ |
- Yani en iyi yol bu binaları kuşatmak. Ve hızlı hareket etmek. | Open Subtitles | هو محاصرة كل من في هذه المباني هذه المرة سنهاجم بقوة |
onları tutuşturmak çok güç ve tutuştuklarında hakikaten olağandışı şekilde tahmin edilebilir hızda yanıyorlar ve biz yangın bilimini tahmin için kullanabilir ve bu binaları en az beton kadar ve en az çelik kadar güvenli hale getirebiliriz. | TED | من الصعب أن تشعلها، وعندما تفعل ذلك، هي في الحقيقة تحترق بصورة ملحوظة ومتوقعة، ويمكننا أن نستخدم علم الحريق من أجل أن نتوقع وأن نجعل هذه المباني آمنة تماماً كالإسمنت وآمنة تماماً كالصلب. |
bu binaları başka bir ekiple aramalıydık! | Open Subtitles | كان يتوجب أن يكون لدينا فريقاً آخر يتفقد تلك المباني |
Aşağı yukarı bu binaları yapmaya çalışırken öldürüldü. | Open Subtitles | وكان العمل الذي كنت أقوم به على تلك المباني التي |
Londra bu binaları Gherkin (Salatalık), Shard (Cam parçası), Walkie Talkie (Telsiz) diye isimlendirdi, bu yüksek binaları mütevazi hâle getirmek için. | TED | لقد أسمت لندن هذه المباني ب ـ غيركين، شارد، ووكي توكي- تجلب هذه المباني الشاهقة إلى الأرض. |
bu binaları tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف هذه المباني. |
bu binaları tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف هذه المباني. |
(Alkışlar) Böylece bu binaları inşa ediyoruz. | TED | (تصفيق) لذا نحن نبني هذه المباني. |
Bu uçağın rotası doğrudan bu binaları gösteriyor. | Open Subtitles | مسار رحلة الطائرة الآلية سيأخذها مباشرة إلى تلك المباني. |
bu binaları araştırmamız için yeterli bir süre değil. | Open Subtitles | هذا ليس وقتٌ كافي لفحص واحدٌ من تلك المباني. |