Işık kırmızı olduğunda, bu butona bas ki içeri girebileyim. | Open Subtitles | عندما يضيء الضوء الاحمر اضغطي على هذا الزر لكي استطيع الدخول حالا |
bu butona her bastığımda, vücudun ölüme daha çok yaklaşacak. | Open Subtitles | كل مرة أضغط فيها هذا الزر أدفع بجسدك إلى هذا القدر القريب من الموت |
ama etrafımdakilerin de farkındaydım aynı zamanda. Midtown'da yüksek bir binada çalışıyorum ve her akşam ofisten ayrılmadan önce dışarı çıkmak için bu butona basmam gerekiyor ki böylece büyük ağır cam kapılar açılsın ve asansöre binebileyim. | TED | ولكن كنت أيضًا أتفاعل مع الموجودات حولي، فأنا أعمل في مكان مرتفع في المدينة، وكل ليلة قبل أن أغادر مكتبي، أضغط على هذا الزر للخروج، ويفتح الباب الزجاجي الثقيل جدًا لأتوجه إلى المصعد. |
Ve bu butona basarak bunu yaptık. | TED | وانا فعلت ذلك بالضغط على هذا الزر |
Seni kontrole kalkarlarsa bu butona bas. | Open Subtitles | اذا حاولوا تمشيطك اضغط على هذا الزر |
Seni kontrole kalkarlarsa bu butona bas. | Open Subtitles | اذا حاولوا تمشيطك اضغط على هذا الزر |
bu butona bastıktan hemen sonra arkanda olacağım. | Open Subtitles | أنا ستعمل يكون الحق خلفك الحق بعد أن تضغط على هذا الزر. - حسنا؟ |
Doldurmak için bu butona bas. | Open Subtitles | لاعادة تعميره اضغطي هذا الزر |
Sadece bu butona bas. | Open Subtitles | اضغط فحسب على هذا الزر. قلتُ: |
bu butona basıyorsun. | Open Subtitles | جرّب هذا الزر |
bu butona basıyorsun. | Open Subtitles | جرّب هذا الزر |