"bu dünyadaki en iyi iş, ülkeme hizmet etmekten gurur duyuyorum" | Open Subtitles | كان يجب أن أكون أكثر, آه إنها أفضل وظيفة في العالم |
İstediğin kadar vaktim var, ...çünkü bu dünyadaki tüm zamanlar benim artık. | Open Subtitles | يمكنك التحدث معي مقدر ما تريد لأن لدي كل الوقت في العالم. |
Kraliyet bu dünyadaki herkesi kontrol etmekten öte, evrendeki bütün dünyaları kontrol etmek istiyor. | Open Subtitles | السلطة التعليمية لاتريد ان تتحكم فقط بهذا العالم ولكن كل عالم في كل كون. |
Zannediyorum ki bu dünyadaki yaşantılarımız henüz olmasını istediğimiz gibi değil. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء في هذا العالم لا تمشي بسهولة كنحن مثلا. |
Seni bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum Heather. | Open Subtitles | انا احبك, هيثر اكثر من اى شئ فى هذا العالم |
Bu yüzden onu kurtarmak zorundasınız doktor çünkü delilik bu dünyadaki en korkunç sondur. | Open Subtitles | لهذا عليك أن تنقذيها لأن الجنون هو أفظع شئ على هذه الأرض |
Bir insanın fani hayatını dikkatle incelersen bu dünyadaki her şey boş ve anlamsız. | Open Subtitles | يعيش الإنسان كعابر سبيل كل شيء في هذه الدنيا عقيم وفارغ |
Yani bu dünyadaki her şey benim için hala oldukça yeni. | Open Subtitles | ما يزال كلّ شيء في هذا العالَم جديداً نوعاً ما |
Artik resmen bu dünyadaki en büyük jüri olduğuna göre, | Open Subtitles | حسناً و الآن بما أنك رسمياً أفضل حكم في العالم |
bu dünyadaki en zor şeydir, çünkü uyumak istemezler öylece orada yatarlar. | Open Subtitles | هذا هو أصعب شيء في العالم للقيام به انهم لا يريدوا النوم |
Fiona, şu anda seni görebiliyorum. bu dünyadaki her kadın mı...? | Open Subtitles | فيونا , يمكنني رؤيتك الان هل جميع النساء في العالم ,؟ |
bu dünyadaki her erkek ve kadın kendisini korumayı öğrenmeli İngiliz. | Open Subtitles | كل رجل وامرأة في العالم يحتاجون لمعرفة كيفية الدفاع عن أنفسهم |
Majisteryum sadece bu dünyadaki insanları yönetmenin yolunu aramıyor, tüm evrenlerdeki tüm dünyaları yönetmek istiyor. | Open Subtitles | السلطة التعليمية لاتريد ان تتحكم فقط بهذا العالم ولكن كل عالم في كل كون. |
Bu sığınağın ana amacı bu dünyadaki şanssız yaratıkları bulmak ve yardım etmek. | Open Subtitles | غرض هذا الملاذ إيجاد ومساعدة المخلوقات المنبوذة بهذا العالم |
Milyarlarca yıl önce yıldızlar patladığında... bu dünyadaki her şeye şekil verdiler. | Open Subtitles | والكواكب قد انفجرت منذ زمن بعيد لتصنع كل شيء في هذا العالم |
bu dünyadaki en önemli şey para, para ve paradır! | Open Subtitles | اهم شيء في هذا العالم هو المال المال, المال, المال |
"Gopal, bu dünyadaki tüm tehlikeleri göze alabilirim. | Open Subtitles | جوبال , يمكنى مواجة كل خطر فى هذا العالم |
bu dünyadaki yerini bilmemek niye burada olduğunu bilmemek. | Open Subtitles | الا تعرف مكانك فى هذا العالم الا تعرف لماذا انت هنا |
bu dünyadaki en değerli şey, insan beynidir ve hala ölmesine göz yumuyoruz. | Open Subtitles | أثمن شئ على هذه الأرض هو العقل البشري ومع ذلك ندعه يموت |
o asla bu dünyadaki yaşamı bilemez çok fazla ismi var... yaratık, deccal... | Open Subtitles | أبدا المعروف الحياة على هذه الأرض. لديه العديد من الأسماء... الوحش، المسيح الدجال. |
İnsanlar bu dünyadaki davranışlarına karşılık öbür dünyada hesaba çekilecekler. | Open Subtitles | تبين ان قومه سيجمعون للحساب فى الحياة الاّخرة على ما اقترفوه من أعمال فى هذه الدنيا |
Yakında hamile kalacağım ve bu dünyadaki en ünlü kişi olacağım. | Open Subtitles | قريباً سأكون حاملا، وساصبح واحدة من اشهر الناس على هذا الكوكب |
bu dünyadaki kısa zamanınızda elde ettiğiniz her şey sahip olduğunuz her şey içinizde bulunuyor. | Open Subtitles | كل ما اكتسبتموه من قيم في حياتكم القصيرة في هذه الارض كل ما تستحقونه مقفل بداخلكم |
Bütün bu gerçekleri saydıktan sonra sana soruyorum şu noktada bu dünyadaki tek dostun kim? | Open Subtitles | أن أسئلك , نظراً للحقائق من في مراعي الله الخضراء بقي صديقك الآن ؟ |