| bu delikanlıyı görevlendiriyorum adınızı gazetelere düşmekten koruyacak, başka iş yapmayacak. | Open Subtitles | ، الآن ، لقد وظفت هذا الشاب لكي يفعل شيئا واحدا ، و هو إبقاء اسمك خارج الصُحف |
| Dışarıda halkla ilişkiler bölümünde çalışan birisi çaresizce bu delikanlıyı arıyor. | Open Subtitles | هنالك علاقات شخصية عامة بالخارج يفتشون عن هذا الشاب |
| Aslına bakarsan bu delikanlıyı sanki hiç tanımıyorum. | Open Subtitles | الحقيقة أن هذا الشاب .يبدو كغريب بالنسبة لي |
| bu delikanlıyı Dixie mafya eroini satarken yakaladım. | Open Subtitles | -لقد أمسكنا هذا الشاب يبيع هيروين مافيا " ديكسي " في الساحة الخلفية |
| Forrest, sana bu delikanlıyı rahatsız etme demiştim. | Open Subtitles | فورست لا تضايق هذا الشاب |
| Sartori, müdür bu delikanlıyı sana emanet ediyor. | Open Subtitles | (سارتوري)، الرئيس يأتمنك على هذا الشاب |
| - Roy, bu delikanlıyı ne kadar iyi tanıyorsun? | Open Subtitles | - روي ، كيف عرفت هذا الشاب ؟ |
| Forrest, sana bu delikanlıyı rahatsız etme demiştim. | Open Subtitles | (فورست) لا تضايق هذا الشاب |