İlk geldiğiniz günden beri... bu eve sahip olmayı istiyorsunuz. | Open Subtitles | تريدون السيطرة على هذا البيت منذ أول يوم جئتم فيه |
bu eve on yıl ter akıttım, böyle mi teşekkür ediyorsun? | Open Subtitles | وضعت 10 سنوات من العرق في هذا البيت وهذا هو شكري؟ |
Neden bu eve hayat getirecek bir çocuk veya birşey isteyeyim? | Open Subtitles | لماذا سأريد طفل أو أى شئ يجلب الحياة لهذا المنزل ؟ |
Birkaç hafta önce adamın biri bu eve bizi, tüm aileni öldürmeye geliyordu. | Open Subtitles | قبل اسبوعين، كان رجل سيأتي لهذا المنزل ليقتلنا ليقتل عائلتك عن بكرة أبيها. |
Benim için öyle. bu eve gelmemin ve işi, hayalet yazarlığı almamın sebebi. | Open Subtitles | هي كذلك بالنسبة لي لهذا جئت إلى هذا المنزل لهذا أخذت هذه الوظيفة. |
Beni bu eve kilitleyip rızam olmadan burada tutması yeterli bir sebep değil mi? | Open Subtitles | أليس سبب كاف أنه يحبسني,بهذا المنزل بخلاف أرادتي؟ |
Ladder'a, bu eyalete ve bu eve hoş geldin. | Open Subtitles | مرحباً بك في السلّم، إلى هذه الحالة، وإلى هذا البيت |
Ama bir daha bu eve adımını atma. | Open Subtitles | ولكن لا تطأ بقدمك في هذا البيت مرة أخرى. |
Beni yanlış anlamayın dostlarım, bu eve geldiğim zaman... size karşı saygılı ve şefkatliyimdir. | Open Subtitles | .صديقتي، أرجو لا تسيئي فهمي ..فأنا عندما آتي الى هذا البيت فأنه بدافع الحب والاحترام لكِ |
Ve bir daha bu eve dönmeyecegim. | Open Subtitles | سأتوجه الى موسكو ولن أعود إلى هذا البيت مرة أخرى |
Bu şekilde yaşamayacağım, Morris. bu eve bir yabancı gibi girip çıkmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا سوف لن أتركك تمشي جيئة وذهابا هذا البيت مثل الغريب الكليّ. |
bu eve tekrar ne zaman gelebileceğine ben karar vereceğim. | Open Subtitles | أنا من يقرر إن كنت ستأتي لهذا المنزل ومتى تأتي |
bu eve gelmeye zahmet bile etme. Nerede olduğumuzu bildiğini biliyoruz. | Open Subtitles | ولا تحاول حتى المجئ لهذا المنزل أعلم وأنت تعلم أين نحن. |
Tabir-i caizse, dünya hep bu eve gelirdi. | Open Subtitles | في الماضي كان العالم يأتي لهذا المنزل يا سيدي |
Daha önce de görüştüm bu adamla. bu eve iki kez gittim. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع هذا الرجل من قبل وذهبت إلى هذا المنزل مرتين |
bu eve adım attığım ilk günden itibaren kimsenin beni sevmediğini kimsenin beni ailenin bir parçası olarak kabul etmediğini biliyordum. | Open Subtitles | ، عرفت منذ اللحظة التي جئت فيها إلى هذا المنزل أن لا أحد يحبني أن لا أحد قبلني كفرد من العائلة |
Bu olay önceki evinizde başladı ve sizi bu eve kadar takip etti. | Open Subtitles | ورغم كل ذلك، تلك الظاهرة بدأت في منزلك الآخر، وتبعتك إلى هذا المنزل |
Benim de bir hayalim var. bu eve göz kulak olmayı içeriyor. | Open Subtitles | لدي حلم أيضاً يتضمن الأحتفاظ بهذا المنزل |
Bir keresinde bu eve sevgiden başka bir şey getirmediğimi söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتيني مرة بأنني لم أحضر شيئا لهذا البيت غير الحب |
O gün, Bay Morstan, doğu yakasından bu eve, payını almak için doğrudan bu eve geldi. | Open Subtitles | فى احد الايام عاد السيد مورستان الى الوطن قادما من الشرق. اتى مباشره الى هذا المنزل |
Annem sekiz yıl önce öldüğünden beri bu eve konuk gelmedi ki. | Open Subtitles | أنت لَمْ تَأخُذْ رفقه في هذا البيتِ منذ أن ماتت ْأمي قبل ثمانية سنوات |
eğer bu eve aliminyum pencereler koyarsak, oradaki enerji kullanımının ikiye katlarız. | TED | وهو ان وضعنا نوافذ من الالومينوم في هذا المنزل فنحن نضاعف قيمة الطاقة المستخدمة هنا |
Bir daha bu eve adımını atmayacak. | Open Subtitles | لن يدوس أبداً بقدمه فى هذا المنزل مرة أخرى |
Baban onu okulun yanındaki yerden bu eve bakarken görmüş. | Open Subtitles | لقد رآه والدك يعاين ذلك المنزل في آشر بجوار المدرسة الابتدائية |
Aslında babam beni kimse görmesin diye bu eve hapsetti. | Open Subtitles | لقد وضعني أبي بهذا البيت حتى لا يراني أحداً. |
Bu şehre ve bu eve. | Open Subtitles | ... المدينة ... وهذا المنزل ... |
Baban ölünce bu eve konacaklarından bahsediyorlardır herhalde. | Open Subtitles | واعتقد بانهم كانوا يتحدثون عن امتلاك هذا المنزل أيضا بعد موت والدك؟ |
bu eve adım atacak kadar yüzsüzsün yani. | Open Subtitles | لديكِ جرأة كبيرة لدخول هذا المنزل. |
bu eve girmeye yetkiniz yok. | Open Subtitles | غير مسموح لك بالإقتراب من المنزل أكثر من هذا! |