Belli ki bir psikopatsın ve bu fikirlerin de delice! | Open Subtitles | من الواضح أنكِ مريضة نفسية ، وكل هذه الأفكار مجنونة |
Şimdi, bu fikirlerin hepsi iyi fikir değildi; fakat o dönem ses getiren hayal kurma dönemiydi. | TED | لم تكن جميع هذه الأفكار جيدة ولكنها كانت فترة تفجر الخيال. |
O yüzden; hem Richard, hem de benim için bu fikirlerin yanlış ve kötü kullanılmamaları önemli. | TED | لذا فإنه من المهم، كما أرى، لريتشرد ولي أنا.. لا يساء إستخدام هذه الأفكار. |
Gördüğümüz modeli beğenmiştik, bu yüzden halihazırda bu fikirlerin bazılarını bir bankaya uyarlamanın yollarını arıyorduk. | TED | وبدأنا نحبُ نموذجهم، وبدأنا نفكرُ فعلًا في كيفية تطبيق بعض تلك الأفكار في البنك. |
bu fikirlerin bazıları gerçekten berbat ve bazıları da harika. | TED | بعض تلك الأفكار بشعة تماما والبعض رائعة |
Şimdi bu fikirlerin ormanların yok olması ekonomisini gerçekten değiştireceğini düşünüyorum. | TED | وأنا الآن بالفعل أعتقد أن هذه الأفكار سوف تغير علم اقتصاد التصحر. |
Keşke, keşke bedenimin neden olduğu kısıtlamalar olmadan bu fikirlerin engelsiz bir şekilde ortaya çıkmaları için bir yol olsaydı. | TED | لكن ماذا لو كان هناك طريقة لتخرج هذه الأفكار دون أي عائق من القيود التي تحتمها علي جسدي. |
İşte ben de bunu ele alip, birçok insanla bu fikirlerin bazilari üzerine konuştum. | TED | لذلك رحلت لكي أتحدث مع الناس عن بعض هذه الأفكار. |
Bu gerçek bir merak konusu, emisyonları azaltmanın inanılmaz önemi ve bu fikirlerin ne kadar spekülatif olduğunu göstermemiz gerekiyor. | TED | إنه لمصدر قلق حقيقي، لذلك فنحن بحاجة أن نركّز على الأهمية القصوى للتقليل من الانبعاثات ومدى عمق هذه الأفكار. |
bu fikirlerin hayat bulması için yeni meslekler oluşturulacak ve Kenyalıların fikirleri ihraç edilecek. | TED | ولكي تأتي هذه الأفكار إلى الحياة، فلسوف تُخلق وظائف، وسيجري تصدير الأفكار الكينية. |
bu fikirlerin bazıları bizim için garip ve rahatsız edici. | Open Subtitles | بعض هذه الأفكار تبدو لنا اليوم غريبة و غامضة |
Ve umuyorum ki bu fikirlerin bazıları en azından yöneticiler patronlar iş sahipleri, organizatörler ve diğer insanlardan sorumlu olanlar için onları biraz rahat bırakmak adına provokatif olur ve insanlara biraz daha iş yapmaları için zaman verir. | TED | وآمل أن بعض هذه الأفكار على الأقل كانت كافيه لتحفيز المدراء والرؤساء وأصحاب الأعمال والمنظمين والناس المسؤولين من الآخرين للتفكير في التسريح قليلا وإعطاء الناس مزيدا من الوقت لأداء بعض الأعمال. |
Belki, ama bu fikirlerin hepsi Tanrı'nın herşeyi kontrol etmesinin farklı versiyonları Büyük komutan büyük kampanyasında harcanabilir oyuncak üniteleri ile oynuyor | TED | ربما, لكن كل هذه الأفكار هي مجرد تنويعات لمفهوم الرب الذي يسيطر على كل شيء. إنه القائد العظيم يلهو بأشياء لا قيمة لها في حدث عظيم. |
Şimdi, ilk defa güven yığınına tırmanıyoruz, garip hatta riskli hissettiriyor, ama artık bu fikirlerin tamamen normal göründüğü noktaya ulaştık. | TED | الآن، في أول مرة تتسلقون فيها كومة الثقة، ستشعرون أنها غريبة وحتى أنها محفوفة بالمخاطر. ولكن نصلُ إلى حدٍ حيث تبدو هذه الأفكار عادية بالكامل. |
bu fikirlerin bazilari pazara suruluyor | TED | بعض هذه الأفكار بدأ أستعمالها |
bu fikirlerin hiçbiri işe yaramazlar. | Open Subtitles | لا أحد من هذه الأفكار ستجدي نفعاً |
bu fikirlerin detayına şimdi inmeyeceğim, fakat kilit nokta şudur ki; Eğer birisi Higgs alanının tuhafça iyi ayarlanmış değerini açıklarsa bundan böyle biz Higgs bozonuyla birlikte LHC'de oluşan yeni molekülleri görebiliriz. | TED | لن أتناول تفاصيل هذه الأفكار حاليا، ولكن النقطة الأساسية هي هذه: إذا ما فسرت إحداها هذه القيمة المحكمة بشكل غريب لحقل هيغز، إذاً لابد أن نرى جسيمات جديدة يتم خلقها في مصادم الهادرون الضخم جنبا إلى جنب مع هيغز بوزون. |
Bu yüzden, bu fikirlerin daha büyük bir aşamaya nasıl aktarılabileceğini merak ettim ve aynı şeyi Londra'da yapmak için bir yolculuğa çıktım. | TED | لذا تساءلت كيف يمكن أن ننقل تلك الأفكار لمرحلة أعلى، وبدأت في رحلة للقيام بنفس الشيء في لندن. |
Ama problem, bu fikirlerin sadece Afganistan'da değil, İslam dünyasının çoğunda toplumun hayal dünyasında yer elde edememesiydi. | Open Subtitles | المشكلة أن تلك الأفكار لم تثر مخيلة الجماهير ليس فقط الأفغان |
bu fikirlerin içimde bir yerlerde var olduğunu hissediyorum, bu konuşmalar ve deneyimler, bu fikirleri birbirine bağlıyor ve içgüdüsel olarak dışarı çıkıyorlar. | TED | أشعر بأن كل تلك الأفكار موجودةٌ بداخلي ، وأن تلك المناقشات وتلك التجارب هي التي تجمع تلك الأفكار مع بعضها ، فتظهر بصورةٍ تلقائية. |
bu fikirlerin çoğu kolayca çürütülebilir. | TED | الكثير، من تلك الأفكار تم فضحها بسهولة |