Üstüne döktüm. Biliyor musun? Sanırım Bu gömleği çıkartmamız gerekecek. | Open Subtitles | انا سكبت عليك اعتقد انك يجب ان تخلع هذا القميص |
O sırada birsey sıcradi ve kahve üzerime döküldü, bu yüzden daha önce görmediğin Bu gömleği giyiyorum. Yemek neredeyse hazır. | Open Subtitles | والذي افسد قميصي بحبيبات القهوة المقذوفة منه لهذا ارتدي هذا القميص الذي لم تريه من قبل قارب تجهيز العشاء على الانتهاء |
Bence üzerine Bu gömleği giydiğin sürece hiç fark etmeyecektir. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن ذلك ذو أهمية مع هذا القميص الذي ترتديه ماذا ؟ |
Bu gömleği sizin için onardığımda, siz şikayet etmediniz, değil mi, | Open Subtitles | عندما أصلحت هذا القميص لك لم تتذمر ، صحيح؟ |
Bu gömleği satın almak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أَشتري هذا القميصِ منك. هَلْ تبعهُ مقابل قطعتين؟ |
İşin çılgın tarafı da, Bu gömleği altı yıl kadar önce satın aldım. | Open Subtitles | هذا هو الجزء الغريب. كنت املك هذا القميص منذ 6 سنوات. |
Sana Bu gömleği kazanmana iddiaya giren adama. | Open Subtitles | الشاب الذي راهنك أنك لن تبتاع هذا القميص |
Eski kız arkadaşım aldı Bu gömleği. Her neyse, o da ertesi günü büyük bir mağazaya gider o şeyi değiştirirken... | Open Subtitles | صديقتى السابقة اعطتنى هذا القميص اذا ، على أى حال هو فى المحل اليوم التالى |
Ve Bu gömleği beğendiysen bir ay üzerimden çıkarmam. | Open Subtitles | ,و لو أعجبك هذا القميص لن أخلعه حتى و لو مضى شهر |
Ben de sen bakmıyorken çantadan gömleği kapıp iade ettim ve kendime berbat olmayan Bu gömleği aldım. | Open Subtitles | لذا أخذت ذلك القميص عندما كنت لا تنظر وأرجعته، وأشتريت لنفسي هذا القميص الذي ليس بشع |
Sana biraz çeki düzen verelim, fıstık. Al Bu gömleği. | Open Subtitles | فلنجعل الأمور أكثر أناقة قليلاً، ياحلو خذ هذا القميص |
Bu gömleği giyerken ne sorunlara yol açtım ben, sen biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم المشاكل التي سببتها على هذا القميص ؟ |
İş görüşmesine sandaletle gitmeyeceksen Bu gömleği yok edeceğim. | Open Subtitles | مالم تقدم على وظيفة مرتدياً الصندل فسأضيع هذا القميص |
- Bu gömleği bulmak için üç dükkân dolaştım. | Open Subtitles | حسنا , أنا ذهبت إلى ثلاثة متاجر لأيجاد هذا القميص |
Karım Bu gömleği yeni aldı ve zarar verirsem beni öldürür. | Open Subtitles | زوجتي قد إشترت لي هذا القميص للتو و إن أفسدته فستقوم بقتلي |
Eve geldiğimde Bu gömleği... direkt kurutucudan almıştım. | Open Subtitles | أنا وضعت هذا القميص عندما عد إلى المنزل حسنا، أنا أحضرته من المجفف |
Bahse girerim, sana Bu gömleği satan adam da onlardan birinin içindedir. | Open Subtitles | وأراهن أن مَن باع لك هذا القميص واحدٌ منهم. |
Örneğin annem ve mutfağının eskittiği Bu gömleği buraya gelmeden önce evde zerdeçalla boyadım. | TED | هذا القميص على سبيل المثال، بالرغم من الفزع الذي سببه لأمي ولحالة مطبخها، فقد صبغته في المنزل باستخدام الكركم قبل أن آتي إلى هنا اليوم. |
Bu gömleği yeni aldım. Düğme koptu. | Open Subtitles | إبتعت هذا القميص الجديد، والزرّ قد سقط |
- Sence partide Bu gömleği mi giymeliyim? | Open Subtitles | هل يجب أن ألبس هذا القميص بالحفلة؟ |
Bu gömleği mi diyorsun? | Open Subtitles | هذا القميصِ بأنّك هَلْ بالإشارة إلى؟ |