bu gezinin tek amacı geçtiğimiz sene beni destekleyen vekilleri mükâfatlandırmak değil, bunu düzenleyen tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | هذه الرحلة لم ترتب تماما لمكافئة أعضاء البرلمان الذين دعموني بالعام الماضي ولست أنا صاحب الأقتراح الوحيد |
B) bu gezinin manevi bir seyahat olmasını, bilmediğimiz yerleri araştırmamızı ve bilgi sahibi olmamızı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن نجعل هذه الرحلة رحلة روحية حيث نسعى إلى المجهول ونتعلم ماهيته |
Tüm bu gezinin Bruges'ü görme dalgasının ölmeden önce senin için hazırlanmış son eğlenceli zaman olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أن هذه الرحلة كلها وجودنا في بروجز كان فقط ليمنحك ذكرى سعيدة واحدة قبل موتك |
Ama belki beni buraya getiren sebep bu gezinin benim için tek anlamı sana dönecek olmamdır. | Open Subtitles | لكن ربما صعودي إلى هنا لأدرك السبب الوحيد أن هذه الرحلة تعني أي شيء لي هو لأني أريد العودة للبيت لأجلك. |
Ama bu gezinin vaktine değeceğini temin edebilirim. | Open Subtitles | و لكن أستطيع أن أضمن لكِ أن هذه الرحلة تستحق وقتكِ |
bu gezinin amacı doğayla bütünleşmemiz. | Open Subtitles | أجل، المقصد من هذه الرحلة هو أن نكون معاً مع الطبيعة. |
En azından bu gezinin bir anda çıktığını kabul eder misin? | Open Subtitles | هل يمكنك على الأقل أن تعترفي بأن هذه الرحلة كانت مفاجئة ؟ |
İşte bu gezinin tüm amacı. | Open Subtitles | وهذا هو الغرض الأساسي من هذه الرحلة بأكملها. |
Bak, çabalaman çok güzel ama hâlâ bu gezinin benim için nasıl keyifli olacağını anlamadım? | Open Subtitles | انظري، أُقدر جهدكِ، ولكنّي لم أُدرك بعد كيف من المفترض أن تكون هذه الرحلة مُمتعة بالنسبة إلي. |
Öyle mi? Çünkü ben, bu gezinin ikimiz için de keyifli olacağını söylediğini hatırlıyorum da. | Open Subtitles | لأنّني أتذكّر قولكِ بأنّ هذه الرحلة ستكون شيئًا يستمتع به كلانا. |
Sadece bu gezinin gerçekten adaylığı için önemli olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | انا لا اعتقد ان هذه الرحلة حقا وانا لا اعتقد انها مهمة جدا لترشحها |
bu gezinin amacı hatıra biriktirmek. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون هذه الرحلة حول إنشاء الذكريات. |
bu gezinin eğlenceli bir tarafı olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن يكون أمر ما في هذه الرحلة ممتعاً. |
bu gezinin eğlenceli bir tarafı olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن يكون أمر ما في هذه الرحلة ممتعاً. |
B) bu gezinin manevi bir seyahat olmasını, bilmediğimiz yerleri araştırmamızı ve bilgi sahibi olmamızı istiyorum. | Open Subtitles | -اريد هذا لجعل هذه الرحلة رحلة روحانية كل مننا يبحث عن الغير معلوم ونتعلم عنه |
Rose, bu gezinin senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum son zamanlarda çılgınca davrandığımı da biliyorum, ama hepsi yakında bitecek. | Open Subtitles | "روز" ، اعلم كم تعني لكي هذه الرحلة واعلم انني كنت اتصرف بجنون مؤخراً ولكن كل شئ سينتهي قريبا |
Gerçekten bu gezinin harika bir fikir olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد أن هذه الرحلة كانت فكرة ممتازة. |
Bay Wickers bu gezinin büyük bir akademik değeri olduğuna dair beni temin etti. | Open Subtitles | السيد Wickers يؤكد لي أن هذه الرحلة الميدانية هي من قيمة أكاديمية كبيرة. |
O zaman bu gezinin hiçbir anlamı kalmaz. Tamam. | Open Subtitles | إذًا هذه الرحلة لم تكن لشيء |
bu gezinin sponsoru olduğumu unutma, yeter. Kraliçe Isabella, Colombus'nun peşine takılmadı. | Open Subtitles | -رويدكَ يا صاح، تذكّر من يموّل هذه الرحلة . |