| Siz, bunu biliyorsunuz; ben, bunu biliyorum, fakat bu hatalar hakkında konuşarak... ...zamanı, bizim zamanımızı harcamayalım çünkü bütün gün buradayız. | TED | أنت تعرفون ذلك ، وأنا أعرف ذلك ، ولكن دعونا لا نضيع الوقت ، وقتنا ، في الحديث عن هذه الأخطاء لأننا سوف ننفق يوما كاملا هنا. |
| Ve tüm bu hatalar için derin bir pişmanlık duyuyorum. | Open Subtitles | وأشعر بسبب كل هذه الأخطاء بندم عميق |
| Ama bu hatalar John, bunlar olamaz. | Open Subtitles | ولكن هذه الأخطاء يا "جون" لا يمكنها ان تحدث |
| Ufak hatalarınızı buluyorlar ve bu hatalar sayesinde oyunu kazanıyorlar. | Open Subtitles | أنها تأخذ اضطرابات الخاص بك قليلا وفقط الفوز في المباراة خلال تلك الأخطاء. |
| Tabii, bu hatalar sizi hapse sokarsa zaman geçirmek için bir kitap olması iyi olur. | Open Subtitles | بالطبع ، إن أودت تلك الأخطاء بكِإلىالسجن.. فسيكونمناللطيفأنيكون لديكِكتاب.. * الجريمة والعقاب * |
| bu hatalar kendilerine ve ailelerine yıkım getirebilir. | Open Subtitles | ذالك يُمْكِنُ أَنْ يَجْلبَ الخرابَ إلى أنفسهم وعوائلهم. |
| bu hatalar yalnızca kendilerini değil... mensup oldukları aileyi de mahvedebilir. | Open Subtitles | ذالك يُمْكِنُ أَنْ يَجْلبَ الخرابَ إلى أنفسهم وعوائلهم. |
| Tüm bu hatalar... | Open Subtitles | ..كل هذه الأخطاء |
| bu hatalar artık başımıza dert olamaz. | Open Subtitles | لا تستطيع تلك الأخطاء أنْ تقضّ مضاجعنا... |
| bu hatalar artık başımıza dert olamaz. | Open Subtitles | لا تستطيع تلك الأخطاء أنْتقضّمضاجعنا... |