Bu kızın deli olduğunu veya çılgın bir hayranın olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أجل، إعتقدتُ أنّ تلك الفتاة مجنونة، مُعجبة مجنونة أو ما شابه. |
İçine girdiğimiz onca şeyden sonra, Bu kızın zihnini bulandırmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تجعل تلك الفتاة تغطي عقلك بعد كل شيء.. كل شيء خضناه |
Annelik içgüdülerim Bu kızın senin için biçilmiş kaftan olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | مع أن محاضرة والدتي لي تخبرني بأن تلك الفتاة مثالية لك |
Yarın Bu kızın ameliyat edilmesini istiyorum. | Open Subtitles | إننى أريد أن تجرى الجراحة لهذه الفتاة غداً |
Henry dine karşı gelmekle suçlanan Bu kızın inancını yargılamamız için bize bıraktı. | Open Subtitles | وضع هذه الفتاه فى ايدينا بتهمه الهرطقه فى محاكمه بخصوص الايمان |
Gördüğüm herşey bana Bu kızın mağdur edilmiş, sindirilmiş ve belki de tehlikeli olabilecek biri olduğunu söylüyor, ancak gerçekten de daha önce onun gibi birini hiç görmemiştim, ve yapmak istediğim tek şey, kaçıp gitmek yerine onu korumak. | Open Subtitles | كل شيء رأيته يخبرني أن هذه الفتاة خاسرة ذات ندبات و مكسورة بل و ربما خطيرة |
Fakat beni en çok şaşırtan şey, beni neden bu denli rahatsız ettiği; küçücük, mini minnacık Bu kızın çok iyi heceleyebilmesi... | TED | لكن ما حيّرني أكثر كان لماذا أزعجني جدّا كون تلك الفتاة الصغيرة، تلك الفتاة الصغيرة جدا، تجيد التهجئة جيّدا؟ |
Bu kızın ne kadar iyi bir öğrenci olduğu umurumda değil! Oğlumuzun Princeton'a gitmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بكم أصبحت تلك الفتاة طالبه ماهرة |
Ve bahse girerim ki Bu kızın büyükbabası da götün tekiydi. | Open Subtitles | وأراهن أن جد تلك الفتاة كان أحمقاً أيضاً |
Bu kızın dalağının acilen alınması gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن تلك الفتاة تحتاج لأن نزيل طحالها حالاً |
Bu kızın cesedinin bulunduğu yerin on mil uzağındaki parkta kaybolmuştu. | Open Subtitles | لقد أًخذت من منتزه عام على بعد 10 أميال من مكان عثورهم على جثة تلك الفتاة |
Bu kızın cesedinin bulunduğu yerin on mil uzağındaki parkta kaybolmuştu. | Open Subtitles | لقد أًخذت من منتزه عام على بعد 10 أميال من مكان عثورهم على جثة تلك الفتاة |
Bu kızın sürekli ortaya çıkmasının bir sebebi olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك سبب لإستمرار تلك الفتاة في الظهور |
İşte, Bu kızın gerçekten kendine özgü bir işi var. | Open Subtitles | حسنًا ، تلك الفتاة كانت لديها مهمّة حقيقيّة محدّدة |
Bunca şeyden sonra Bu kızın felçten ölmesine izin vermem. | Open Subtitles | ما الذي تريدين فعله؟ لن أسمح لهذه الفتاة بأن تموت بسبب صدمة |
Bu kızın şansı hiç yaver gitmez mi? | Open Subtitles | ألا يمكن لهذه الفتاة أن تحصل على بعض الحظ ؟ |
Bu kızın ikna edici bir yönü var. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا هذه الفتاه لها طرقها مع الناس |
Savunma değil ama, Bu kızın ailesinin senin üzerinde epey bir etkileri var. | Open Subtitles | ليس للاساءة ، لكن عائلة هذه الفتاه حصلت عليك بالشئ الضئيل |
Bu kızın acı çektiği ve hiçbirinizin onu dinlemediği gerçeğini değiştiremezsin. | Open Subtitles | هذا لا يغير حقيقة أن هذه الفتاة كانت في ألم , ولا أحد منكم أمكنه سماعه |
- Tabi. Beyler, iki saniye için şu ot konusunu açmayın. Bu kızın içtiğimi bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | يا رجال، لا تتحدثوا حول الحشيش لثانيتين لا يريد هذه البنت أن تعرف أني أدخن |
Bu kızın milyon dolarları var ve bunu su gibi harcıyor ama bilin bakalım kendine ne kadar harcıyor? | Open Subtitles | لقد نظرت لتلك الفتاة التي عندها ملايين الدولارات وتنفقها كسيل الماء لكن خمني كم نسبة ما تنفقه على نفسها |
Yerel bir rahip Bu kızın içinde bulunduğu bir çok olaya şahit olmuş. | Open Subtitles | كاهن محليّ شهد عدة حوادث تتعلق بهذه الفتاة. |
Bu kızın yaptığı her hareket planlanmış. | Open Subtitles | كلّ شيء تفعله هذهِ الفتاه مُتعمّداً. |
Annem Bu kızın Londra'da doğup büyüdüğünü söylemişti. | Open Subtitles | ..أخبرتني أمي أن الفتاة وُلدت ونشأت في لندن |
İki yıl önce, Bu kızın ablasına, kardeşinin bir adamla gittiğini söylemişsin. | Open Subtitles | قبل سنتين، أخبرتَ هذا الفتاة أنّ أختها ذهبت مع رجل ما |
Bu kızın katili onu bir domuz olarak görmüş. | Open Subtitles | إن قاتل هذه الفتاة تعامل معها كما لو كانت خنزيراً. |
Söyler misin Peder Kardinal Bu kızın âdil bir şekilde yargılanacağına söz verdi dedin ama bu salgını da yok edeceğine söz vermemiş miydi? | Open Subtitles | أخبرنى يا أبتى؟ لقد قطع " الكاردينال " ، وعد بأن تحظى هذه الفتاة بمحاكمة عادلة. ولكن ، ألم يقطع وعداً أيضاً بأنهاء هذا "الطاعون"؟ |
Evet, kesinlikle Bu kızın vücudundan hayat fışkırıyor. | Open Subtitles | نعم ، بالتأكيد ، هذه الفتاة تحمل حياة فى جسدها |
Porselen gibi. Bu kızın hayatında uykusuz gecesi olmamıştır. | Open Subtitles | كانها من الخزف, هذه الفتاة لم تمر ابدا بليلة نوم مقلقة في حياتها |