bu kız için, bu ayrım çok net değil ve insanların dünyası, onun ilgisini bizim istediğimiz kadar çekmiyor. | TED | لكن بالنسبة لهذه الفتاة, هذا الخط الفاصل بين العالمين غير واضح, وعالم الأشخاص لا يجذبها كما نريد لها. |
bu kız için her şeyi yaparsın, değil mi? | Open Subtitles | تحمل شيئاً لهذه الفتاة ، ألست كذلك ؟ |
Sıkıntı bu kız için yeni bir şey değil. | Open Subtitles | الشدائد ليست بالجديدة لهذه الفتاة |
Eğer bu kız için tahttan vazgeçeceksen en azından senin içi kötü alışkanlıklarından vazgeçebilir. | Open Subtitles | إذا كنت ستتخلى عن العرش من أجل تلك الفتاة فأقل شيء يمكنها أن تفعله هو أن تتخلى عن عاداتها السيئة من أجلك |
Evet ben oğlan annesiyim, ağzımı kapatıp gülümseyip sarı giyinmem gerekir ama bu kız için olmaz. | Open Subtitles | وبالفعل أنا أم الصبي ويجب أن أخرس وأبتسم وأرتدي الأصفر وحسب لكن ليس من أجل تلك الفتاة |
Arkadaş edinmeye başlamıştım ve hepsine bu kız için arkamı döndüm. | Open Subtitles | للتو بدأت اكون الاصدقاء00 وقد رميتهم جميعا لأجل هذه الفتاة |
bu kız için talihsizliğe razıyım diyorsun yani. | Open Subtitles | إذن أنت مستعد للتصرف بسوء من أجل الفتاة |
Bu bu kız için. Bu da kızım için. | Open Subtitles | هذه الصفعة من أجل هذه الفتاة وهذه من أجل ابنتي |
Ha? bu kız için gerçekten üzülüyorum. Onun yaşamında büyük bir boşluk var ve hiçbir şey bunu dolduramayacak. | Open Subtitles | أشعر حقاً بإحساس هذه الفتاة هناك فجوة كبيرة في حياتها ولاشيئ سيملؤها أبداً |
Ama bu kız için hiç iyi düşüncelerim olmamıştı. | Open Subtitles | لكن لم أشعر بالارتياح لهذه الفتاة أبدًا |
bu kız için en iyisini istedik. | Open Subtitles | كنا نريد الأفضل لهذه الفتاة |
- Ama bu kız için yaptığın şey... | Open Subtitles | ما قمتِ به لأجل هذه الفتاة |
bu kız için buradayım.. | Open Subtitles | . أنا هنا من أجل الفتاة .. |
- bu kız için Vegas'a gideceksen... | Open Subtitles | لو كنت ستذهب إلى فيجاس من أجل هذه الفتاة |
bu kız için üzülüyorum. | Open Subtitles | أشعر بإحساس هذه الفتاة |