Eğer Bu müşteriyi bağlarsam o ofisi garanti ben açarım. | Open Subtitles | إن إستطعت جلب هذا العميل لصالحنا وحدي، سأكون ذلك الشخص |
Andy, bu seferki gerçekten büyük bir sipariş. Bu müşteriyi kaybedemem. Peki, tamam. | Open Subtitles | هذهطلبيةضخمة، لا يمكنني خسارة هذا العميل |
- Güzel! Bu müşteriyi etkilememiz gerek. Kendisi yerel yemek eleştirmeni de. | Open Subtitles | يجب أن نبهر هذا العميل حقاً إنه ناقد طعام محلي |
Bu müşteriyi tehdit ettin mi? Ya da, hiç küfrettin mi? | Open Subtitles | أهددت هذا الزبون أو إستخدمت ألفاظًا بذيئة بأيّةِ طريقة؟ |
Biliyorsun, baban Bu müşteriyi alamazsa sokağa geri döneriz. | Open Subtitles | إذا لم يحصل أبوك على هذا الزبون كلنا سنصبح في الشارع |
Bana Bu müşteriyi bulabilir misin? | Open Subtitles | هل بإمكانك العثور على هذا النزيل لأجلي؟ |
Bana Bu müşteriyi bulabilir misin? | Open Subtitles | هل بإمكانك العثور على هذا النزيل لأجلي؟ |
Bu müşteriyi kaybedemem. | Open Subtitles | لا استطيع خسارة هذا العميل |
Bay Hamilton, Bu müşteriyi tehdit ettiniz mi? Ya da, hiç küfrettiniz mi? | Open Subtitles | أيّها السيّدُ (هاملتون)أهددتَ هذا الزبون أو إستخدمت أيّ ألفاظٍ بذيئة بأيّةِ طريقة؟ |