Bu yılın 22 Ekim'inde sanık, bu şehrin St. Christopher Protestan Episkopal Kilisesi Rahip George A. Lambert'ın ölümünden birinci derece cinayet suçlamasıyla bölge mahkemesi tarafından tutuklanıp bu mahkemeye sevk edilmişti. | Open Subtitles | اكتوبر من هذا العام أحيل المتهم الى هذه المحكمة بواسطة محكمة المدينة بتهمة القتل من الدرجة الاولى |
Mahkum dostunuzun öğrendiği üzere bu mahkemeye cevap vermemenin cezası ölümdür. | Open Subtitles | كما ان صاحبك المسجون قد علم , عدم اجابتك على اسئلة هذه المحكمة يؤدي بك الي الموت |
bu mahkemeye bir çok tuhaf kişi çıkıyor özellikle bir tanesi sineği bile incitemezdi. | Open Subtitles | كان لدينا بعض العثرات في هذه المحكمة خصوصاً الذي لا يَقْتلَ ذبابة |
Yörede bu mahkemeye karşı çok büyük korku var. | Open Subtitles | بسبب الخوف الهائل من هذه المحكمة في البلاد |
Bu, bugüne dek bu mahkemeye gelen en önemli dava. | Open Subtitles | أهم قضية تُعرض أمام هذه المحكمة على الإطلاق |
Efendiler, bu mahkemeye, karımı bir köşeye atmak için değil evliliğimin üzerine çöreklenmiş ağır şüpheler yüzünden geldim. | Open Subtitles | السادة اللوردات، لقد جئت إلى هذه المحكمة ليس لأنني أود أن تجاهل الزوجة ولكن لأن مثل هذه الشكوك الخطيرة تلقى بظلالها على زواجي |
bu mahkemeye, huzurunda yalnızca bir suçlu olarak değil, fakat özellikle İtalyanların pek çoğunun ülkeyi yönetme görev ve sorumluluğunu emanet ettiği bir vatandaş olarak hitap ettiğimi hatırlatmama izin verin. | Open Subtitles | دعوني أذكر هذه المحكمة* أنني لا أخاطب اليوم بصفتي متهما و حسب و لكن بصفتي خصوصا مواطنا |
bu mahkemeye çağrılmış bulunulmaktasınız, | Open Subtitles | لقد تجمعتم هنا فى هذه المحكمة |
bu mahkemeye son verme yetkisine sahibim. | Open Subtitles | سكوت! من سلطتى ايقاف هذه المحكمة |
bu mahkemeye ve temsil ettiği kanuna, saygıdan başka bir duygu beslemiyorum. | Open Subtitles | تعلم, أنني أحترم هذه المحكمة |
bu mahkemeye bildirimde bile bulunmadı. | Open Subtitles | لم تقدم إشعار إلى هذه المحكمة |
bu mahkemeye. | Open Subtitles | في هذه المحكمة |
Dava bu mahkemeye devredildi, | Open Subtitles | في هذه المحكمة |