bu mahkemeyi sizden ya da bir başkasından yardım almadan yürütebilirim. | Open Subtitles | إجلس سيد فيكودا. سوف أقوم بإدارة هذه المحكمة بدون مساعدة منك أو من أي شخص أخر. |
bu mahkemeyi düşüncesizce aşağılayabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | على نحو فظيع إن كنت تظن انك ستهين هذه المحكمة من دون عواقب و أنت مخطيء إن كنت تظن |
Paragrafı bu mahkemeyi jüri tanığı adil bir neden olmaksızın emri yerine getirmezse mahkemeye tanıklık suçuyla yargılaması için yönlendiriyor. | Open Subtitles | من قانون الولايات المتحدة يجبر هذه المحكمة أن تعقد جلسة إزدراء بحضور المحلفين لو رفض القرار وفعل ذلك دون سبب مقنع. |
Sayın Yargıç bu, mahkemeyi yanıltmak için savunma tarafından hazırlanmış bir oyun. | Open Subtitles | سيدي هذه مهزلة مسرحية تم عملها ...من أجل تشويش هذه المحاكمة |
bu mahkemeyi ne kadar uzatırsak, halkın gözünde Lorenzo'yu o kadar küçük düşürürüz. | Open Subtitles | ،كلما أُطيل في وقت هذه المحاكمة كلما أحرجنا (لورينزو) أكثر في نظر العامة |
bu mahkemeyi kurmaktan bahsederken Teagues'ler kurallara bağlı kalacağımızı söyledi. | Open Subtitles | عندما تحدثنا حول إعداد هذه المحكمة تيكز قالا اننا سنتقيد بالقواعد |
- Running Milk zaten bu mahkemeyi yanılttı. | Open Subtitles | تشغيل الحليب قد ضلل بالفعل هذه المحكمة. |
bu mahkemeyi bırakıyorum! | Open Subtitles | أنا أترك هذه المحكمة |
Açıkçası Doug, bu mahkemeyi küçük düşürüyor. | Open Subtitles | فرانكلي), (دوج), أعتقد) بأنهم يخدعون هذه المحكمة |
Bakalım geri döndüğümde, bu mahkemeyi McNulty'lerin küçük problemlerinden başka şeylerle meşgul edebilecek miyiz? | Open Subtitles | وعند عودتي سنرى إن كنا نستطيع العمل في هذه المحكمة على قضية أكثر أهمية من مشاكل عائلة (ماكنالتي) |
Ancak bu yasaklama emri bu mahkemeyi ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | لا يحمل أي قيمة في هذه المحاكمة |
bu mahkemeyi hakkediyor muyuz Jenny? | Open Subtitles | هل نستحق هذه المحاكمة يا (جيني) ؟ |