ويكيبيديا

    "bu noktada" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في هذه المرحلة
        
    • عند هذه النقطة
        
    • في هذه النقطة
        
    • بهذه النقطة
        
    • في هذا الوقت
        
    • في تلك المرحلة
        
    • في تلك اللحظة
        
    • في هذه الحالة
        
    • في تلك النقطة
        
    • في هذه اللحظة
        
    • هذه البقعة
        
    • بهذه المرحلة
        
    • عند هذه المرحلة
        
    • وعند هذه النقطة
        
    • هنا حيث
        
    Yad Vashem, bu noktada yılda 3 milyon ziyaretçiyle baş etmek zorunda. TED وياد فاشيم للتعامل مع احتياجات ثلاثة ملايين زائر سنويا في هذه المرحلة.
    bu noktada, seyirci her zaman onları şoke etmemi bekliyor. Open Subtitles في هذه المرحلة الجمهور يتوقع مني أن أفاجئه طوال الوقت
    Ya da bu noktada ilgilenmek için çok mu çaresizsin? Open Subtitles أم أنك يائسة جدا عند هذه النقطة لتبدي اهتماماً ؟
    bu noktada, onu sağ görmeyi sizden bile daha çok istiyorum. Open Subtitles أعتقد، في هذه النقطة أريد لرؤيته حيّ لدرجة أكبر منك يعمل.
    Biliyorum, bu noktada “Eyvah, daha yeni sezaryenle doğum yaptım!" veya "Ben de sezaryenle doğmuştum!" ya da "Benim çocuğum da antibiyotik kullandı!” diye düşünüyor olabilirsiniz. TED الآن، أعلم أنكم قد تفكرون بهذه النقطة هذا، آه لا، لدي قيصرية أو ولدت قيصرياً أو طفلي يتناول المضادات الحيوية.
    Bu da, bu noktada anlayışımızın ötesinde bir şey değil. TED وهذا ليس بشيء صعب الإدراك في هذا الوقت.
    Onun da bu noktada yapmak isteyeceği son şey buydu. Open Subtitles وهذا كان آخر شيء يريد القيام به في تلك المرحلة
    bu noktada, seyirci her zaman onları şoke etmemi bekliyor. Open Subtitles في هذه المرحلة الجمهور يتوقع مني أن أفاجئه طوال الوقت
    bu noktada, az ama öz yanlış yorumlama riskini azaltır. Open Subtitles الأقل هو الأكثر في هذه المرحلة يُقلل خطورة سوء الفهم
    bu noktada, çok küçük boyutta bir oyuncak gezegenle uğraşıyoruz; TED في هذه المرحلة نتعامل مع كوكب لعبة صغير جداً،
    Şimdi bu noktada kendinize üç soru sorabilirsiniz: TED الآن, قد تخطر ببالك ثلاثة أسئلة في هذه المرحلة.
    bu noktada, yaşam desteğini yeniden başlatacağım ve iniş protokolünün yönetimini ele alacağım. Open Subtitles عند هذه النقطة أنا أعيد تشغيل دعم الحياة والسماح لبروتوكول الهبوط بتولي المسؤولية
    bu noktada tam 180 dakika geçti ve profesörün, yolculuğunun yarısında 90 kilolitre yakıtı kalmıştı. TED عند هذه النقطة إنقضي 180 دقيقة والبروفيسور في منتصف رحلته ب90 كيلولتر وقود متبقية.
    bu noktada, Afrika'yla Arabistan arasında sadece 30 kilometre vardır. Open Subtitles في هذه النقطة 30 ك.م تفصل أفريقيا عن شبه الجزيرة
    bu noktada, içeri girdiğinizde hiç bir teknik sorunu gizleyemem. Open Subtitles في هذه النقطة لا يوجد مشاكل تقنية لتمنعك من الدخول
    Dinleyin, birbirimiz olmadan bir hiçiz bu noktada. Open Subtitles أنظري يا عزيزتي. على انفراد، نحن لا نساوي شيئا بهذه النقطة.
    Bak, bu noktada herhangi bir teoriye şans tanımaya hazırım ! Open Subtitles انظر في هذا الوقت سوف اعطي اي نظرية اهتمام
    Tamda bu noktada onu hayatta tutacak bir kişi var. Sen. Open Subtitles في تلك المرحلة ، شخص واحد فقط يُمكنه إنقاذها ، أنت
    bu noktada anladım ki öğrencim nihayet savunmalarını elden bırakıyordu. Open Subtitles في تلك اللحظة أدركت أن طالبي, أخيراً يقوي دفاعاته
    bu noktada bende deniz iguanaları üzerine çalıştım TED فقمت بدراسة الإغوانا البحرية في هذه الحالة
    bu noktada, telif hakkı avukatları oldukça memnun. TED وجد محامو حقوق الطباعة والنشر ضالتهم في تلك النقطة.
    bu noktada, doktorlar ona yaklaşık 3 ay yaşayacağını söyledi. TED في هذه اللحظة أخبره أطباؤه أنّ لديه حوالي 3 أشهر ليعيش.
    İki gece önce tam bu noktada avuç dolusu altın parçaları buldum. Open Subtitles في هذه البقعة بالضبط ظهرت قبضة من كتل الذهب قبل ليلتين
    Açıkça görülüyor ki, bu doğru bir değerlendirme, ama bu noktada kaybedecek neyimiz var ki? Open Subtitles من الواضح أن هذا تقييم دقيق لكن , ماذا لدينا لنخسره بهذه المرحلة ؟
    Galiba bu noktada ben Fransızların "de trop" dedikleri şey oluyorum. Open Subtitles أعتقد عند هذه المرحلة أنا ما يسميه الفرنسيون "غير مرغوب فيه".
    Tam da bu noktada olaylar beni hızla aşmaya başladı. TED وعند هذه النقطة كانت قد بدأت الأحداث تغمرني بسرعة.
    Dini eğitim, işte bu noktada hatamızda çok ileri gittik. sadece anlaşılması zor doktrinlere odaklandık. TED التعليم الديني، ها هنا حيث مضينا بطريقة خاطئة، مركزين فقط على صعوبة مذهب الإعتقاد الديني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد