| bu odadan bıktım, bu havadan bıktım ve bu telefondan da bıktım! | Open Subtitles | فاض بي الكيل من هذه الغرفة ومن هذا الحر ومن هذا الهاتف |
| Pardon, daha önce de dediğim gibi, baba bu odadan biri | Open Subtitles | آسف، كما قلت سابقاً الوالد هو شخص موجود في هذه الغرفة |
| Hatta öyle yakışıklı görünüyorsun ki, bu odadan çıkmamız lazım yoksa galayı kaçıracaksın. | Open Subtitles | ،وتبدو في غاية الوسامة إمّا علينا الخروج من هذه الغرفة أو ستفوّت افتتاحيتك |
| Bu zafer bu odadan daha öteye uzanıyor. Tüm imparatorluğunu alacağım. | Open Subtitles | النصر يتعّدى أكثر بكثير من هذه الغرفة . سآخذ إمبروطوريّتك كلّها |
| Julia, bu durum burada kaldığını bilerek bu odadan ayrılmam gerekiyor. | Open Subtitles | جوليا , اريد مغادرة هذه الغرفة عارفاً ان الأمر تم احتوائه |
| bu odadan çok daha küçük bir hücrede 8 yıl kaldım. | Open Subtitles | ثمان أعوام قضيتُها هناك بداخل زنزانة جزء من حجم هذه الغرفة. |
| İddia ettiğiniz gibi masum olduğunuzdan emin olana kadar bu odadan çıkmayacaksınız. | Open Subtitles | لا يسمح لك بمغادرة هذه الغرفة حتى أقتنع أنك بريئة كما تتدعين |
| Yani bana söylediğin herşey gizli kalacak ve bu odadan asla çıkmayacak. | Open Subtitles | لذا، أي شيء تخبرني به سيكون سرّي ولن يخرج من هذه .الغرفة |
| A serisi stok hisselerini bize satmadan bu odadan çıkmıyorsunuz. | Open Subtitles | لن تخرجي من هذه الغرفة دون بيعنا حصصا من أسهمك |
| Ama bu odadan çıkmak istiyorsan önce beni öldürmek zorundasın. | Open Subtitles | ولكن لو أردتِ الخروج من هذه الغرفة عليكِ قتلي .. |
| Hackleyip gireceğim, istediğimiz bilgiyi alacağım bu odadan asla çıkmayacağız. | Open Subtitles | وأحصل على المعلومات التي نريدها لن نضطر لمغادرة هذه الغرفة |
| Kuantum tünelleme sayesinde, bu odadan yok olabilir ve pratikte duvardan geçerek yandaki odada ortaya çıkabilirim. | TED | بسبب نفق الكم, من الممكن أن اختفي من هذه الغرفة و أظهر في الغرفة التالية, عمليا, مخترقا الجدار. |
| Şimdi bu odadan çıkıp gidersen bir daha konuşamayabiliriz. | Open Subtitles | إذا تركت هذه الغرفة الآن نحن قد لا نكون قادرون على التحدث ثانية |
| Dün geceden beri, ne kadar uğraşmış olsak da, hiçbirimiz bu odadan bir türlü çıkamadı. | Open Subtitles | منذ ليلة أمس، لم يستطع أحد كما يُفترض، أن يغادر هذه الغرفة. |
| Maalesef bilgi bu odadan sızıyormuş. | Open Subtitles | لسوء الحظ، المعلومات تاتي من هذه الغرفة. |
| bu odadan dışarı çıkmamalı aksi taktirde bir bitirim olarak beni bitirir. | Open Subtitles | ليس بمسموحٍ لهذه المعلومة أن تبرح هذه الغرفة, اتفقنا؟ فمِن شأنها تدمير سمعتي كرجل. |
| Söyleyeceğim şeyler bu odadan çıkmayacak. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | كل ماأقوله فى هذه الغرفة يجب ان يبقى فيها ,إتفقنا؟ |
| Kan testi temiz çıkana kadar, bu odadan çıkmana izin veremem. | Open Subtitles | حتى يبرئك إختبار دمك, لا يمكنني السماح لك بترك تلك الغرفة |
| Umurumda değil. bu odadan çıkmayacağım. | Open Subtitles | أنا لا اهتمُّ أنا لَنْ أَتْركَ هذه الغرفةِ |
| bu odadan canlı çıkmanın tek yolu önünde duran cam tabutun içine girmen. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للنجاة من هذة الغرفة هيا بأن تدخل في الصندوق الزجاجي أمامك |
| Bu konuşma bu odadan dışarı çıkmayacak beni duydun mu? | Open Subtitles | هذه المحادثة يجب أن تموت في هذه الحجرة هل تسمعني؟ |
| Eğer bu odadan kurtulabilirsem, başarabilirim sanıyorum. | Open Subtitles | أستطيع التعامل مع هذا ولكن لا أعرف هل أستطيع التعامل مع هذه الغرفه ؟ |
| O lanet burnunuzu bu odadan uzak tutun. | Open Subtitles | ابعدوا معداتكم هذه عن أغراضي بهذه الغرفة |
| bu odadan çıkmadın, Holmes. Hareket bile etmedin. | Open Subtitles | لم تغادر هذه الشقة يا (هولمز) لم تنتقل |